La İlahe İllallah
Ben'in orada tam bir cephaneyle bekler, Benlikten baska hiçbir şey oraya girmesin ister. Kandırır seni, tevhid de burada, der, Allah inancı da burada duruyor, der, inanırsın, imanim kuvvetli sanirsın. Ama çoktan kandırmıştır seni. Gururu en büyük silahidir. O kapıdan içeriye ne girerse tek bir yumrukla alaşağı eder. Güçlüdür, kolay kolay yere
Sayfa 365 - KopernikKitabı okudu
Müslümanlığın anahtarı, imanın temeli olan "Kelime-i Şehadet" ancak bu ism-i şerifle(Allah ismi ile) hasıl olur, başka isimlerle olmaz. 'Eşhedü en la ilahe illa'llah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve Rasulûh." Mesela bir gayr-i müslim, müslim olmak için "Eşhedü en la ilahe illa'llah" yerine "Eşhedü en la ilahe ille'r-Rahman" yahud "Eşhedü en la ilahe ille'r-Rahim" yahud "Eşhedü en la ilahe ille'I-Melik"... dese Müslümanlığa girmiş olmaz. Her halde "Eşhedü en la ilahe illa'llah" demesi lazımdır. Çünkü, şimdi söylediğimiz gibi Allah ismi müteferrid, yani tek ve eşsiz olarak Zat-ı Hak'kı ifade eden bir ism-i hastır. İsm-i haslarda ortaklık ma'nası düşünmek mümkün değildir. Bunun için hakiki bir tevhiddir. Fakat öteki isimler alem değildir, muayyen ve has olarak zata delalet etmezler. Ya bir sıfat veya ism-i cins gibi umumi ve kaplayıcı bir ma'na ifade ederler. Bu ma'nalarda ise ortaklık ma'nası düşünülmek mümkündür. Gerçi bu ma'nalarda da Allah tekdir ve eşsizdir. Fakat bu hüküm, ma'nasının kendine nazaran değil, dış delillere nazaran sabit olmuştur. Onun için tevhid de sarih değildir.
Reklam
İsm-i Melik
Şu kâinatın ve mahlukatın sahibinin aynı zamanda din gününün de sahibi olduğunu bilenler ve ahirete iman edenler ile öldükten sonra diriltilmeyi, ahireti inkâr edenler ne itikad, ne amel, ne de düşünce bakımından asla bir olmazlar ve olamazlar. Binaenaleyh bu iki farklı itikada sahip bu iki farklı insan tipi gerek dünyadaki amelleri gerekse de ahirette görecekleri karşılık bakımından kesişim noktaları bulunmayan iki ayrı zümreyi teşkil ederler.
Sayfa 70 - Tilki KitapKitabı okudu
İsm-i Melik
Neam, O Zât-ı Melik elbette ve elbette kıyamet gününün, ölülerin diriltileceği günün, haşir gününün, durup bekleme yapılacak günün, sorguya çekileceğimiz günün, amellerimizin tartılacağı günün, sırattan geçeceğimiz günün ve nihayetinde tüm amellerimizin karşılığının verileceği günün sahibidir. Evet, kâinatın ve bütün mevcudatın gerçek ve tek sahibi ve mutlak hükümdarı, mülk ve saltanatı devamlı olan zat elbette hâkimiyetin ve saltanatın zirvesi olan din gününün dahi sahi-bidir.
Sayfa 66 - Tilki KitapKitabı okudu
el-MELİK (celle celâlühû)
İsm-i Melik kelime kökü cihetiyle sultanlık anlamındadır. Bu bakımdan Allah’ın tüm kâinatın sultanı olduğunu ilân ve i’lam eder.
Tilki KitapKitabı okudu
İsm-i Melik kelime kökü cihetiyle sultanlık anlamındadır. Bu bakımdan Allah’ın tüm kâinatın sultanı olduğunu ilân ve i’lam eder.
Tilki KitapKitabı okudu
Reklam