Nakşibendiliğin yükselişi
FETÖ davaları, devlette ve bürokraside laik bir arınmayı getirmedi. Tam aksine, diğer tarikat ve cemaatler FETÖ'den boşalan kamusal alana gözlerini diktiler. Bilhassa Nakşibendilik ve onun Güneydoğu kolu Menzil etkinlik kazandı.
Siirt'te 1902'de doğan Abdulhakim Hüseyni, toprak alıp Adıyaman'ın Menzil köyüne yerleşti ve tarikatını kurdu.
Hüseyni'nin ölümünden sonra posta, oğlu Muhammet Raşid Erol oturdu. 12 Eylül'den sonra Erol, Çanakkale'de iki yıl sürgün hayatı yaşadı. Erol 1993'te ölünce, yerine oğlu Abdulbaki Erol geçti. Sağlık Bakanlığı ve Emniyet'te örgütlendiği ileri sürülen Menzil'in Tümsiad adlı iş adamları derneği, "Beşir" adlı bir uluslararası yardım kuruluşu ve "Semerkand" adlı televizyon kanalı var.
Sayfa 16 - İletişim Yayıncılık - Ağustos 2019Kitabı okudu
Aşılmaz zannedilen dağların üstünde yol var ;
Geçilmez zannedilen denizlerin üstünde yolcu var. Ey Allahu Ekber Dağı gibi kendi çorak haline terk edilen Müslümanlar ! Artık neşv ü nemâ zamanı gelmedi mi? Artık vâhşi hayvanlarınızı ehlileştirmeyecek misiniz?
Hayatınız boyunca insanlarla karşılaşacaksınız. Hepsi birbirinden farklı insanlar. Ama sizin ilginizi ve dikkatinizi hak eden insanlar bunlar. Onları gözardı etmeden yaşamayı öğrenmeniz gerek.
Her insanın içinde muhabbet duygusu vardır. Allah bu duyguyu içimize yerleştirmiş ki, Allah'ı sevelim, Allah'ı sevenleri sevelim ve Allah'ın sevdiklerini sevelim.
"Allah'ını seven Peygambere uymakla" görevlidir.
Nitekim ayeti kerimede de bu görev çok açık şekilde ilan edilmiş bulunmaktadır.
"De ki eğer siz Allah'ı seviyorsanız bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.."
Âl-i İmrân (3),31