bir tabut kalmıştır akşam olmaya
bir tabut beklenen bir aydınlıktır
beklenen bir ses gibi avlularda.
Gözden kaçırdığımız bir hakikat var: Allah (cc) sadece “ikra” demedi. Sadece “ikra” dersek başkalarının dilini konuşmuş oluruz. Bizden istenen mücerred manada okumak değildir. Ayetin devamından o hakikati anlıyoruz: “Yaratan Rabbinin adıyla oku.” [Alak, 96/1] Rabbinin adının olmadığı okumaya ilim denmez.
Sayfa 94
Hissettiğinizi içinizde saklayın. İçinizde saklayın ki, iki kişi arasında olup biteni, sevmenin görgüsünden uzak sayısız insan öğrenmesin.
Okur Takip Önerileri
İslam anlayışında, Allah’a giden yolun adı ‘sırat-ı müstakim’ yani ‘dosdoğru’ yoldur. Bu yolun yolcusunun imandan sonra en önemli sıfatı da dürüstlüktür. Müslümanın doğruluğunu ve dürüstlüğün sınırı yoktur. Öz nefsi aleyhinde de olsa doğru konuşmak, dürüst olmak, gerçeği olduğu gibi ortaya koymak zorundadır.
Gençlerimizde manevî-fikrî-felsefî-ebedî hiçbir değerli kitabı bir kaç saat okumaya dayanabilecek hal bırakmadılar. Futbol, magazin, diziler, sosyal medya bağımlılığı, vs. gençleri çürüttü. Okuyamaz, düşünemez hale getirdiler. Haz, hız, konfor, refah, lüks, özenti ortamı uyuşturdu. Kimlik\kişilik\şahsiyet tarafları öldürüldü, robot haline getirildi.
Okumaya, düşünmeye vakit ve mecal bırakmayan bir hayat tarzı icbarının mağluplarıyız. Bu mağlubiyetten ancak kendi gayretimizle kurtuluruz. Bunu başaramazsak, çocuklarımızı da kurtaramayız. Her şeyi sisteme yıkmakla, nefsimize beraat imkanı kazandıramayız.
Yılmadan yap. Fırsatı kaçıracağın için değil, önünde yılgınlık göstereceğin her kimsenin bir zorba veya bir zorba adayı olması yüzünden. Yılma ki sıcaktan kavrulana gölgen, suda boğulana elin erişsin. Önce yap, sonra açıklarsın. Bilgece yap. Yani koruyarak, yani için titreyerek, yani yıkılmasın diye. Tutkuyla yap. Sana verilen yaşama gücünü yerinde kullan. Yılmadan, bilgece ve tutkuyla. Önce yap, sonra açıklarsın.
