Ne ekmek ekmeğe benziyor, ne peynir peynire, ne zeytin zeytine, ne çay çaya, ne de insan insana…
İslam'ın yeri
Müslüman zâhiri fıkıh (şeriat) uyarınca düzenlediği hayatını bâtınî fıkıh (tasavvuf) hükümleriyle alt üst etmez.Yunus Emre'nin"Kapıda kaldı şeriat" mısraını, batıni fıkha ulaştıktan sonra zâhirdeki kuralları bıraktım anlamında değil de; davranışlarımın kapısını şeriat tutmaktadır, ben ancak şer'i esaslara uymak suretiyle içimdeki zenginliği artırabilirim, hayranlığımı daha üst seviyeye vardırabilirim, şeklinde de yorumlamak gerekir.
Sayfa 69
Reklam
Yunus Emre'nin, Nasrettin Hoca'nın başka bir düşündüğü vardı. Bu ikisi ne düşündüklerini öyle ulu orta söylemezlerdi. Ne demişler? Karaman'ın koyunu sonra çıkar oyunu.
"Düştüğü yerden kaldırınız insanı... Ayaklar yerde, baş yukarıda olacak şekilde..."
Türkiye'de diye düşünüyor Sahip, yapılan iyi işler hep alt kesim siyasetçilerin eliyle oluyor; kötü işlerse en yukarıdakiler eliyle; başbakanları muhtar , muhtarları başbakan yapmalı bir süreliğine; birçok tereddüt bile kesin yenilgilerin önüne geçecektir böylece. Türkiye'de siyaset bitmiştir diye düşünüyor Sahip, aslında hiç olmamıştır. Osmanlı'da da yoktu, Türkiye'de de olmadı siyaset. Gelen gideninkini yıkmakla harcadı enerjisini, böylece bir ileri bir geri gittik; aynı yerdeyiz hala.
Ruhunu bulana mesleği verilmeli; bulamayana yol gösterilmeli diye düşünüyor Sahip. Bu durumda doktor sayısında ciddi bir düşüş görünse de, yapılması gereken bu; doktor sayısının azalmasına paralel olarak ölüm oranları azalır diye düşünüyor Sahip.
Reklam
283 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.