Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Anna
"Biz her şeye, esirgeyen ve bağışlayan, çokça esirgeyen ve çokça bağışlayan, hep esirgeyen ve hep bağışlayan rabbin adıyla başlayan adamlarız anna. büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulmamız da bundan. sanayi devriminde bile, karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok
Şiir filan değil kafası bozuk insan saçmalığı
Önemi yok gitmelerin ,kalmaların. İlk vazgeçişler değildi zaten acıtsın. En olsa bir gece uykuma sebep olur Sonunda güneş doğar bir kuş sesiyle bedenim can bulur. Bir kahve,siz çay seviyorsanız oda hazır bulunur Arka fonda gereksiz enerjime ayak uyduracak bir pop zırvası Bak geçti gitti.. Hepsini böyle alt ettim işte;)
Reklam
Aldırma ; yüzümde sabitlenmiş gülümsemeye , mesleki deformasyondur..... patronumun isteğidir yani. eh ! böyledir işte ,ömrü karalama defteri gibi kullanmanın sonucu.... bilincinde ;sürekli kelimeler açar ve asla kokmazlar hiç biri güller gibi bana göre kim yaparsa aşkın tarifini ;alayı yalandır ! başkası nasıl kullanabilir ki ! sana bakarken
Bir Ayet Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya karşı cömert olmayı emreder; hayâsızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor. (Nahl, 16/90) Bir Hadis Oruç bir kalkandır. Sizden birisi oruçlu olduğu gün, ne çirkin bir söz söylesin ne de herhangi birisiyle kavga etsin. Eğer bir kimse, kendisine söver ya da sataşırsa yalnızca"Ben oruçluyum."desin. (Buhârî, "Savm", 9) Bir Dua Allah'ım! Kulağımın kötülüğünden, gözümün kötülüğünden, dilimin kötülüğünden kalbimin kötülüğünden Sana sığınırım. (Ebû Dâvud, "Vitir", 32)
lisede olduğum zamanlar bir gün sınıfta umut adında bir çocuk arkadaşın başka bir arkadaştan ödünç aldığı gazetenin yanında verilen iddaa ekini elinden alıp geri vermeyince çıkan hengamede iddaa eki alınan çocuk umutun kolunu ısırmıştı.. umut, iddaa ekini aldığı çocuğa geri verirken; "lan tamam da kolumu neden ısırdın?" diye sorunca ben de bu soruya cevaben; "lan adam iddaa eki için gazete alacak parası dahi olmayacak denli fakir, anlamadın mı?" demiştim.. bana oradakiler; "ne alaka lan?" falan deyince de; "lan umut fakirin ekmeği işte.." demiştim yine anlamamışlardı.. ve biz sözel sınıftık.. 3532414 tane edebiyat, tarih alanında farklı ders görüyorduk.. esprimin kaynamasından çok böyle kişilerle aynı sınıfta olduğuma üzülmüştüm o an.. şükür karşılaştığım tüm zorluklara rağmen bu şekilde düşünme yeteneğimi kaybetmedim.. bunu niye yazdım? umut tekelden çıktım, tekelin adını görünce aklıma bu olay geldi.. dedim bunu yazayım buraya da ne zor günler yaşadığımı okusun görsün insanlar.. lol.
Kendini unutup aç gözlerle kıza baktı. Karşısında yaşamaya değer bir şey vardı işte; kazanmak için savaşmaya, mücadele etmeye ve evet, uğruna ölmeye. Kitaplar haklıydı. Dünyada böyle kadınlar da vardı. Karşısındaki onlardan biriydi.
Reklam
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
Bir çıtanın büyük çabayla elde ettiği bir ödülü bir sırtlan onu gözü kapalı elde eder; işte hayat böyle acımasız hep sırtlanlardan yanadır hep sırtlanlar sempati görür.
Kavuşma Günü
En güzel gülüşünle karşıla beni İşte geldim yanına yorgun ve yitik Yılmışım, yıkılmışım, kahrolmuşum İçimde tarifsiz bir gariplik. Anlamaya çalış bir şey sormadan Yaklaş yanıma, gözlerime bak Dağıt saçlarını çocuklar gibi
"Ancak bir musibet olunca, sevdiklerimizin başına bir şey gelince anlıyoruz kıymetlerini, sonra unutuyoruz tekrardan." İnsan böyle bir varlık işte hatırlamak ve unutmak arasında ince bir çizgideyiz.
Reklam
Kadrolu Yalnızlar için
unuttuklarınızı soruyorum hiç hatırlamak istemediklerinizi teninize iz bırakanları ve izinizi taşıyan tenleri görmesenizde sezdikleriniz var mı sizin unutmasanız da unutur gibi yaptıklarınız
Son Otobüs
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
... İyice yaklaştı bana büyük karanlık. Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği, elimi sıkarken sapladığı bıçak. Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman. Geçtim putların ormanından baltalayarak nede kolay yıkılıyorlardı. Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri, çoğu katkısız çıktı çok
Yakamoz& Papatya-8
--- Papatya, hemen Yakamoz'a bir mektup yazarak ona bu rüyayı anlatmak istedi. Elbette ki sevdiği bir rüya tabircisi değil, fakat onun bu rüya hakkındaki görüşlerini çok merak ediyordu. Bir çırpıda mektup yazan Papatya, büyük bir heyecanla Yakamoz'dan cevap bekliyordu. 2 hafta sonra Yakamoz'dan cevap gelmişti. Yakamoz aynen şöyle
mezarcı...
Evet, mezarcı güzel bir ev yapıyorsun galiba… Kaç saatte kazdın bu evi böyle? Kırk dakikada… Maşallah sana mezarcı… Şimdi bunun misafiri hazır mı? Yolda mı? Ölmek bile dert mezarcı… Sen şimdi cenaze geldiği zaman böyle yapacaksın… Elini kaldıracaksın… Yeri hazır buradayım buyrun evine… Bu tarafa getirin… Tahtadan konağı yere doğru indirin… İki kişi iner önce çukurdan içeri… Biri benim biri de SEN… Gitmek istemez sanki bakı verir ardına… İstemese bile geldi artık yeni yurduna… Beyaz bir kumaştan ibarettir kostümü… Uçuşsun kürekler… Örtüverim üstünü… Anne baba kardeşlerim kim varsa geride kalan… İşte gerçek yurdumuz sevgilim… Gerisi büyük yalan…
Kavafis'in Leibnizci şiiri
ŞEHİR "Bir başka ülkeye, bir başka denize giderim," dedin, "bundan daha iyi bir başka şehir bulunur elbet. Her çabam kaderin olumsuz bir yargısıyla karşı karşıya; - bir ceset gibi - gömülü kalbim. Aklım daha ne kadar kalacak bu çorak ülkede? Yüzümü nereye çevirsem, nereye baksam, kara yıkıntılarını görüyorum ömrümün,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.