Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Günaydın :) Geceden Kalma Bir Şiir…
Kalırsan, sende kendimi bulurum, gidersen kendimde beni... Kal demeyeceğim ama gitme, yine de sen bilirsin. Kayıpsam, kayıp kalayım bana bir şey olmaz, Ama kalırsan, kendimi tanırım, kendimi bulurum. Bilirsin işte, ben kendimden gidince hiçbir yere varamam, Kendimden geçince bir daha ben olamam. Beni ben yapan senden ziyade, Bana benlik katan senden ötürüyüm. Gitme demem, ama kal yine de, Bakarsın kayıplardan bir yol buluruz. Hep merak ederdim küçükken, elimizden kaçıp gidince balonlar nereye ulaşırlar? Belki onlarla rastlaşırız... İki kişi olunca ıssız olmaz hiçbir yer, Gezer, dolaşır yine geliriz. Gel demem ama yine de sen gel, Bakarsın ki mutlu oluruz. İhtimal olsun ama ihmal olmasın, Kayıp olmanın zorluğunu bilirim, Beni ara demeyeceğim ama sen yine de beni bul.
Ahmet Taş
Ahmet Taş
Nabzım
Nabzım
Ne tuhaf değil mi..? Bir zamanlar gönüllerimizi onarıp yüreklerimizdeki en büyük boşluğu dolduranlar, bizleri o boşluğa elleriyle bırakanlar oldular.. Ne sevmeyi bildiler ne seveni anladılar. Anlattıkça anlattık yine anlamadılar. Sustuk sonra..! Sustuk çünkü konuşsak kıracaktık, biliyorduk.. Ama bir yerden sonra birikir içindeki suskunluk ve sığmaz olur içine, taşmak için yol arar kendine.. İşte biz o anda bile taşmasın diye direndik durduk. Yormamak için yorulduk, kırmamak için kırıldık, yıkıldıkça yıkıldık.. Çaresiz yol aldık, nereye olduğunu bile bilmeden. Velhasıl gittik işte..! Geride bıraktığımız gözlerle önümüze baktık ve yürüdük uzun uzun.. Gidişimiz kalbimizi bırakıp gidecek kadar asildi. Anlamadılar..! Korkup kaçtığımızı sandılar, bizi kaybetti saydılar.. Oysa bir kazananı yoktu bu oyunun. Bir tek kaybedeni vardı o da onlara olan hislerimizdi.. Bir gün anlayacaklar ve o son pişmanlığı yaşayacaklar ama geldiklerinde hiçbir şeyi bıraktıkları gibi bulamayacaklar. Ne acı değil mi..? ◇ Mehmet Zeki İçer ◇
Reklam
Yol bu yol, dem bu dem, gün bugündür!..
Hayat sonu mutlu biten masallar gibi değildir çoğu zaman. İyiler sonsuza dek mutlu yaşamazlar. Bazen çırpınırken görürsünüz onları; dev dalgaların arasında bir oraya bir buraya sürüklenirken, bazen öfkeli görürsünüz onları;haksızlığın kalp burkan acısıyla gözleri dolarken.Bir bakarsınız hınçları volkan olmuştur gökyüzüne taşar. Bi bakarsınız can
ÖYKÜLERDEN SEÇTİKLERİM
Uzun bir süredir öykü ağırlıklı okumalar yapmaktayım. Daha önce paylaşmış olduğum bir alıntıda yer aldığı gibi (#69389465), ben de herkesin bir öyküsü, şiiri, şarkısı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu nedenle okumuş olduğum 164 tane öykü kitabının içinden bana dokunan öyküleri bir ileti altında paylaşmak istedim. Bu
İthaki Bilimkurgu Klasikleri Serisi
İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisi, özellikle bilimkurgu-fantastik sever okurların merakla takip ettikleri bir seri. Hatta önce keşfediliyor, sonra merakla takip ediliyor, en sonunda da "acaba seriye yeni kitap ne zaman eklenecek?" diye pusuya yatırıyor. Seri "Dune" romanıyla 2015 yılında başlamış (Kaynak: Vikipedi).
Sevgi, Minnet ve Rahmetle
Çanakkale Şehitlerine Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı dünyâda eşi? En kesîf orduların yükleniyor dördü beşi, -Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya- Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle “Bu: Bir Avrupalı!” Dedirir- yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş,
Reklam
"Hayvanlardan Destek Almanın Gizemli Sanatı " Çıktı!
Etrafında bir dünya dolusu dost varken, yaşam yolunu tek başına yürümeye gerek var mı? Yaptığın işte potansiyelinin bütünüyle açığa çıkmasını ve elinden gelenin en iyisini mi yapmak istiyorsun? O halde içinde göreve çağrılmayı bekleyen ejderha arketipinin uyanma vakti gelmiş demektir. Ailenle ilişkilerinin kuvvetlenmesini, bir arada daha
Kapı çaldı. Bir çocuk bir su bardağı uzattı. İftara bir saat kadar vardı: – Abla dedi, annem çorbaya koyacakmış bir bardak pirinç istedi. Tamam dedim, ama merak ettim. – Sen kimin kızısın bakayım diye soruverdim. Üç ev aşağıda birileri taşınmıştı en alt kata. Orayı tarif etti. Pirinci verince de utandı sanki çekip hemen gitti. Ertesi gün aynı
ANNSEN Vll
Güle güle kalabalığım, yine geleceğim. Ömürden eksik birkaç yıl daha getirdim, her gelişimde daha acımasız. Ama sen, sen annsen gibi hiç değişmemiştin beni sevdiysen vardır bir yanlışım Ne konuşabiliriz ne anlaşır Ondan bu kaçış, ben ve hatalarım büyüttüğün iki bakışız içimdeki acı. kalbim yokluğuna dayanamaz, alışır. Seni görmek pencereden
ANNSEN Vl
Güle güle kalabalığım, yine geleceğim. Ömürden eksik birkaç yıl daha getirdim, her gelişimde daha acımasız. Ama sen, sen annsen gibi hiç değişmemiştin beni sevdiysen vardır bir yanlışım Ne konuşabiliriz ne anlaşır Ondan bu kaçış, ben ve hatalarım büyüttüğün iki bakışız içimdeki acı. kalbim yokluğuna dayanamaz, alışır. Seni görmek pencereden
Reklam
-ÇANAKKALE ŞEHİTLERİNE-
Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi? En kesif orduların yükleniyor dördü beşi, Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya. Ne hayâsızca tehaşşüd ki ufuklar kapalı! Nerde -gösterdiği vahşetle- “Bu bir Avrupalı!” Dedirir: Yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi, Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yâhud
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.