Çünkü Walter, oyuncak bir bebeği harika elbiselerle giydirip bir tapınağa yerleştirmiş ve ona tapmıştı. Sonra da bebeğin talaşla doldurulduğunu fark edince, ne kendisini ne de bebeği affedebilmişti. Ruhu derinden yaralanmıştı. Tamamen bir hayal ürünüyle beslenmişti, hakikat o hayali paramparça edince de, Walter bizzat gerçekliğin paramparça olduğunu sanmıştı.