1964 yılında ABD’de bir öğretmen dergisinde Alexander Calandra imzalı bir yazı yayınlanır: Bir fizik hocası ile öğrencisi sınav sorusuna verilen cevap hakkında anlaşmazlığa düşerler ve tecrübeli öğretmen Calandra’nın hakemliğine başvururlar. Soru şöyledir: “-Bir binanın yüksekliğini bir barometrenin yardımı ile nasıl bulursunuz?” Öğrenci de bu
Veda
Paylaştığımız anılara ve ilk tanıştığımızda olduğun kişiye değer veriyorum. Ancak, bir ilişkide asıl önemli olanın birbirimize nasıl davranmaya devam ettiğimiz olduğunu fark ettim. Dönüştüğün kişi tarafından incitilmeyi artık kabul etmeyeceğimi bil. Seni her defasında uyarmama rağmen aynı şeler yüzünden canımı bu kadar yaktığın için teşekkür ederim. İnsanların laflarla değişmeyeceğini, bir kere yaralayanın ikinciye öldüreceğini öğrenmiş oldum. Senden sürekli açıklama bekledim çünkü seni affetmek istedim hatalarını fark et ve düzelt istedim. Çabaladım. Bazen sadece sustum bitmesini istemedim. Ama artık hiçbir şey istemiyorum. Bitti. Verdiğin sözlere inancım kalmadığı için incittiğin şeyleri iyileştiremediğin için. Vazgeçmem sandığın hor gördüğün ve sabır ve çabama ayrıca kararlarıma saygı duymadığın için. Zerre kadar değişmeyeceğin için bitti. Bu davranışlarının ikimizide birbirimizden koparacağını biliyordun. Artık duygusal manipülasyonlarının kurbanı olmayacağım. Bahanelerin ardına sığınıp suçu bana atsanda, bizi bu hale getirenin sen olduğunu vicdanın hatırlatacak sana. Şans istemiştin şansını kullandın , benim için bir zevkti. En iyi dileklerimle…
Reklam
03.06/Fakat Asla Ümitsizliği Değil...
Merhaba güzel sevgilim :). Nasılsın? Bak bizim günlerimiz başladı. Bugünü hatırlıyor musun? İki sene önce bugün yaşadıklarımızı hatırlıyor musun? Ben unutmuyorum. Tır parkını hatırlıyor musun sevgili? Dere kenarını hatırlıyor musun, orada annenle telefonda konuştuğunu hatırlıyor musun? Teyzenlere yakın olduğunu söylemiştin, o yüzden oranın uygun
Anlaşılmak istemiyorum. Çünkü gördüm, birinin ciğerinizi bile bile deşmesi, bilmeden yapmasından betermiş. Ne hissedeceğimi benden iyi biliyordun ama durmadın işte.
Olmayacağını biliyordun ama oldurabilmeyi ne çok istedin. Yılgın ve yıkık bir umutla yürüdün tüm yolları. İçinde, hiç susturamadığın o müzikle bir parlayıp bir söndün karanlıklarda. Kaybetmedin ama kazanmadın da. Hayat biraz da böyledir, bilirsin. Hatta, En iyi sen bilirsin..
Ey Nietzsche! Hakîkâti en derinden haykırarak, birçok filozofun kafasını kırdın! Aslında sen, bizden çok daha iyi biliyordun hakîkâtin acı olduğunu...
Reklam
187 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.