432 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Merhaba, iyi haftalar 1K dostlarım :) Ve sonunda Incarceron serisini bitirdim. İlk kitap olan Incarceron'a göre, ikinci kitap 'Sapphique' daha hareket doluydu. Sıkılmadan çabucak okudum. Konu ilk kitabın yorumunda aktardığım gibi fantastik... İyi, kötü,dostluk,vefa benzeri duyguları görüyoruz. Aslında değişik bir konu olmuş, kitap süresince değil ama bitirdiğimde bunları yaşasak nasıl bir şey olur dedim ama sabah uyandığımda unutmuştum :) Galiba benim fantastik kitap limitim bayağı dolmuş. Bu tür kitaplara bağmlı olanlar rahatlıkla okuyabilir. Sevgiyle kalın :)
Sapphique - Incarceron 2
Sapphique - Incarceron 2Catherine Fisher · Pegasus Yayınları · 2012230 okunma
316 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
İyi haftalar 1K DOSTLARIM :) Oscar WILDE ve Dorian GRAY' i... Öncelikle belirtmek isterim ki hikayeyi okumadan önce Oscar WILDE' ın kendisi, sansürlerle geçen yayınlama süreci ve kitabın 1891 senesinde yazılmış olması beni gerçekten etkiledi. Bir kere daha anladım ki, bir asır öncesi ve şimdi ; insanlık için değişen hiçbir şey yok. Özellikle duygularımızdan başlamak üzere ; nefret, kıskançlık, bencillik, şantaj, dedikodu mekanizması, dinlere bakış açısı, farklı cinsel tercihler ve hayat vs... bugün nasıl ise aynı. İnsanlığı hiçbir zaman törpüleyemediğimizin ve bundan 100 sene sonra da törpülenmeyeceğinin kanıtı. Her ne kadar karamsar olmayayım desem de iyilik insandan gerçekten uzakta... Aslında çok basit, tahmin edilebilir bilindik bir hikayeyi, sırf bir asır önce de görmek için okuyun. Sevgiyle güzellikler ile kalın....
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Yabancı Yayınları · 201773,9bin okunma
Reklam
Nihrir üstat'tan Selam Var
Günaydın dostlar. Dün gece Nihrir üstat ile görüştüm. 1K ailesine selamları var. Öncelikle, benim gibi, ilgi ile yorumlarını takip eden arkadaşlara merak ettikleri bir konu hakkında, üstadın da iznini alarak şu bilgiyi vermek isterim. Kendisi burada, aramızda olmaktan keyif almak il birlikte, bunun okuma durumu ve sosyal yaşamında olumsuzluklar yarattığını belirtmekte. Dolayısı ile aramıza dönüp dönmeyeceği ya da ne zaman döneceği net değil açıkçası. Bu bilgiyi paylaşıp selamlarını sizlere aktarmak istedim. Ramazan Ay'ınız mübarek olsun. İyi haftalar, iyi okumalar dostlar.
Zahir
Nasıl daha önce sevdiklerim beni terk ettiğinde acı çektiysem şimdi de aynısını yapmak daha iyi olacaktı. Geçmişte nasıl yaralarımı sardıysam şimdide aynısını yapmalıydım. Bir süre saplantılı biçimde onu düşüneceğim, hayata küseceğim, durmadan beni terk edişini anlattığım için arkadaşlarım sıkılacak. Olan biteni doğrulamaya çalışıp onunla geçirdiğim günlerin gecelerin her anını yeniden düşüneceğim sonunda ben ona ne kadar iyi olmaya çalıştıysam onun bana hep sert davrandığı sonucuna varacağım. Bir başkasını bulacağım. Caddeen aşağı doğru yürürken ona benzeyenleri görmeyi sürdüreceğim. Gündüz ve gece, gece ve gündüz acı çekeceğim. Bu durum haftalar, aylar belki bir yıl yada daha fazla sürebilir. Ta ki bir sabah, uyandığımda başka bir şey düşündüğümü fark edinceye kadar; işte o zaman kötü günlerin geçtiğini bileceğim. Kalbim yaralanmış olacak ama iyileşecek yaşamın güzelliğini bir kez daha görmeye başlayacak. Birisi gittiğinde gider çünkü bir diğeri gelmek üzeredir. Aşkı yeniden bulacağım.
480 syf.
4/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
İlk kitaba yorum yazmakta çok zorlanmıştım, bu kitapta da çok zorlandım. Anca üzerinden haftalar geçtikten sonra yorumumu yazabildim. Çünkü kitap hakkında ne düşünmem gerek anlamadım. Karissa'yı zihni boş bulmuştum. Bu yüzden Naz'ın anlatımı iyi geldi. Derken fark ettim ki Karissa benim için hala soru işareti. İlk kitabın sonlarına doğru heyecan geldiği için bu kitabın daha hareketli geçmesini bekliyordum, tam tersi oldu. Naz'ın yaptığı bazı şeylerle ilgili gerçek dünyada olabilme ihtimali ne kadar diye düşünmeden edemedim. İletişim kopukluklarını da hadi bir kenara atıyorum ama eğer Stokholm sendromu bu değilse ne bilmiyorum: ** SPOILER** Naz Karissa'nın annesini öldürdü ve Karissa kısa bir süre sonra onu affetti. Annesiz yaşayabiliyor, Naz olmadan yaşayamıyor mu? Pek bir önemi yok da hadi annesi ile araları iyi değildir, ondan uzak büyümüştür filan bir derece anlarım. (Mesela babasının durumu gibi) Öyle de değildi ki. Bu olayı nereye sıkıştırayım, hangi akıl mantık bunu kabul eder/görmezden gelir? ** SPOILER SONU** Kişisel olarak rahatsızlık duyduğum şeyler de vardı. Tabii bunu Naz'ın kişiliğine uyduğunu düşünsem kitapla ilgili bir sorun olarak görmezdim. Yine de yukarıdaki büyük sorunun yanında ufak ayrıntılara girmeye hacet yok. İnsan hayatına gram değer vermeyen, cinayetten zevk alan bir katilin ve o katile sevdiklerini de öldürmesine rağmen 'aşık olan' bir kızın hikayesi nasıl olabilirse öyle bir kitaptı.
Ruhumdaki Canavar
Ruhumdaki CanavarJ. M. Darhower · Yabancı Yayınevi · 2015619 okunma
Fırtınada Uyuma
Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı. Yerleştikten sonra ilk işi bir yardımcı aramak oldu. Gel gelelim ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu. Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor, "Burası fırtınalıdır, siz de
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.