Taarruzun hedefi haçlı seferlerinden beri aynıdır; kılıçla
kazanılamayan zaferi yalanla kazanmak.
Avrupa Tanzimat’tan beri aynı emelin
kovalayıcısıdır: Türk aydınında mukaddesi öldürmek.
Mukaddesi yani İslâmiyet’i. Bu mukaddesin yerine kendi
mukaddesini aşılayamazdı. Çünkü misyonerin hedefi, Devlet-
i Âliyye’yi Hıristiyanlığa kazanmak yani, Devlet-i Âliyye ile
bütünleşmek değil, ezelî düşmanını “etnik” bir toz yığını
haline getirmekti, istediği kalıba sokacağı şuursuz ve iradesiz
bir toz yığını.