Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
*~●。。。Ardından Shulamith Firestone adlı bir kadın mikrofona geçti ve saldırgan bir ton denedi: Yuhalama seslerini bastırarak, "İstersen konuşmaya yasadığın yerden başlayalım, bebek," diye haykırdı, "kapitalizm ve diğer izm'ler memleketinde baslamadı mı acaba? Çünkü biz kadınlar merak ediyoruz: Devrim hakkında söylediklerinin arkasında mısın, yoksa gücüne güç katmaya mı çalışıyorsun."
Sayfa 236 - Everest Yayınları Çeviren Özlem Sevim GayretliKitabı okuyor
İzm'ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir. İrtibatları menşe'lerinden geliyor. Hepsi Avrupa'da.
Reklam
#izm #1000K
İzm'ler idrakimize giydirilen deri gömlekleri. İtibarları menşelerinden geliyor.Hepsi de Avrupalı.
Tüm bu 'izm'ler kafadandır. Kadınlar neşeli olmakla ilgilenir; hayatın, güzel bir bahçe, bir ev, yüzme havuzu gibi küçük detaylarıyla ilgilenir.
Yazın lütfen. Gerçekten, lütfen, bizim için de yazın. Sizinkiler gibi yumuşak, saf şiirler okumayı çok isteriz. Ben çok anlamıyorum ama Mozart'ın müziği gibi, coşkulu, zarafet saçan bir sanat arıyoruz. Garip bir şekilde abartılı hareketler ve ciddiyete bürünmüş şeyler artık pek eski, basit ve bariz. Yangın kalıntılarının bir köşesindeki ufacık yeşil otlar üzerinde güzel şiirler okuyan ozanlar yok mudur? Gerçeklerden kaçalım diye değil. Acılar zaten apaçık ortada. Bizler ne olursa olsun, kaygı duymadan yaşamaya niyetliyiz. Kaçmıyoruz. Yaşamı beklemeye alıyoruz. Bu kaygısızlık. Bizim duygularımıza tam olarak uyan ve hızla akan berrak suyun dokunuşuna sahip sanatın sadece artık asıl gerçek olduğunu hissediyoruz. Bir hayata ya da bir isme ihtiyacı olmayan kimseleriz. Öyle olmasaydık, bu zorluğun üstesinden asla gelemezdik bence. Havada uçan kuşlara bakın. İdeolojiler, felsefeler, yani "-izm"ler mühim değil. Böyle şeylerle üzerini kapatmak işe yaramaz. Sadece bir dokunuşla, o insanın saflık derecesi anlaşılır. Sorun dokunmaktır. Ritimdir. Etrafa zarafet saçmayan şeylerin hepsi taklittir." Saçma teorimi, elimden geldiğince açıklamaya çalıştım.
160 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Filistin Hakkında Yanılgılar
*Filistin Hakkında Yanılgılar* Bu çalışma ile Ahmet Varol Filistin'in tarihi, sosyal ve kimlik hafızası noktasında bir savunmaya ve doğruları gün yüzüne çıkarmaya çalışmıştır .Dillere pelesenk olmuş, sloganlaşmış yalanlardan arınmayı ve okuyucuları arındırmayı vazife kabul etmiştir. Üç din ve Kudüs, Filistinliler toprak sattılar mi? Filistin mücadelesi bir terör müdür? başlıkları merkeze alınarak, çeşitli belgelere başvurularak çalışma genişletilmiştir. Yazarın özellikle üzerinde durduğu mesele bana göre çalışmanın odak noktalarından biri "İZM"ler bağlamında Siyonizmin amaç ve ilkelerine dair bilgi vermektir. Neden yapıyorlar? minvalindeki soruların en temelde cevabı Siyonizm *ideolojisidir*. Bu noktada Cemil Meriç 'in "izm'ler idraklerimize giydirilmiş deli gömlekleridir"sözünü hatırlamakta fayda vardır. Meriç'e göre, Kendi irfanımızdan ve Ümranımızdan beslenmemiz gerekir. Bunun için de elbette ilk adım kendimize ait olanı tanıyıp sahiplenmekten geçer. Aksi taktirde yazarın ifadeleriyle, "zihinler işgal edilir ve zihinlerin kafaların işgali toprakların işgalinden daha tehlikelidir". Müslüman ihtilaflı bir konu ile karşı karşıya kaldığı taktirde her zaman müslümanca bir tercih yapmalıdır. Bu noktada bahanelere sığınarak doğrulardan yüz çevirmek müslümana yakışır bir tavır değildir. Çalışma, dil ve üslup olarak oldukça akıcı, sade ve anlaşılırdır. İçerik olarak kanıt gösterme tekniğine başvurularak çeşitli belgeler, örnek olması bakımından okuma listeleri okuyucu ile paylaşılmıştır. İstifade edebilmek duasıyla..
Filistin Hakkında Yanılgılar
Filistin Hakkında YanılgılarM. Ahmet Varol · Nida Yayıncılık · 2010234 okunma
Reklam
İzm’ ler idrakimize giydirilen deli gömlekleri. İtibarları menşe’ lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.
bütün bu -izm'ler, ideal olanın biçimleri değil, ideolojinin güçsüzlükleridir.
Felsefi kavramların "izm"ler nezdinde göreliliği üzerine
Felsefe kavramları nötr ve masum değildir. Onlar ancak belli felsefi anlayışlar, görüşler, tavırlar ve nihayet yüzyıllar içerisinde geleneğini bulmuş “izm”ler açısından tanımlanabilirler. Gerçi yeni bir anlayış, görüş, tavır pekâlâ ortaya konabilir, fakat bir anlayış, görüş ve tavırdan bağımsız kavramlar ortaya konamaz. Başka bir deyişle, felsefe kavramlarının felsefe anlayışlarından, felsefi görüşler ve tavırlardan vb. bağımsız tanımları yoktur. Dolayısıyla bu kavramları tanımlarken veya kullanırken, hangi anlayış, görüş, tavır, “izm” vb. açısından tanımlanıp kullanıldıklarını belirtmek gerekir. “Ben bu kavramı bağlı olduğum şu anlayış, benimsediğim şu görüş vb. doğrultusunda tanımlıyorum; başka anlayışlar aynı kavramı kendi doğrultularında başka şekilde tanımlar veya tanımlayabilirler” demeyen bir felsefeci, yapmış olduğu tanımın özellikle felsefeyle doğrudan ilişkili olmayanlar gözünde biricik geçerli tanım olarak görülmesine yol açabilir ki bu, felsefe etiği açısından kınanması gereken, dürüstlük ve düşünce namusuyla bağdaştırılamayacak bir durumdur.
Reklam
Aydınların dini: İzm'ler
Taarruzun hedefi haçlı seferlerinden beri aynıdır; kılıçla kazanılamayan zaferi yalanla kazanmak. İdeolojiler tahribe yeltendikleri imanın yerine sahtelerini ikâme etmek için uydurulan birer ersatz'dır. Başka bir deyişle, remizleri, merasimleri ve kiliseleriyle çağın icaplarına uydurulmuş birer inanç manzumesi. Rüştünü idrak etmemiş nesillere ilim diye yutturulan, yalnız zarflarıyla ilmî, muhtevalarıyla masal, birer bulamaç. Şöyle diyelim Avrupa Tanzimat'tan beri aynı emelin kovalayıcısıdır: Türk aydınında mukaddesi öldürmek. Mukaddesi yani İslâmiyet'i
İzml'er insan idrakine giydirilen deli gömlekleridir. Her izm koltuk değneği olmadan yürüyemeyeceğini itiraf eden bir zavallıdır. İzm'ler birer anakronizm'dir. Birer anakronizm yani kalıplaşan, canlılığını yarı yarıya kaybeden birer konserve düşünce. Batıdan gelen hiçbir "izm" masum değildir.
Sayfa 187 - Sakson KöleleriKitabı okudu
İzm'ler idrakimize giydirilmiş deli gömlekleridir. İrtibatları menşe'lerinden geliyor. Hepsi de Avrupalı.
Yangın kalıntılarının bir köşesindeki ufacık yeşil otlar üzerinde güzel şiirler okuyan ozanlar yok mudur? Gerçeklerden kaçalım diye değil. Acılar zaten apaçık ortada. Bizler ne olursa olsun, kaygı duymadan yaşamaya niyetliyiz. Kaçmıyoruz. Yaşamı beklemeye alıyoruz. Bu kaygısızlık. Bizim duygularımıza tam olarak uyan ve hızla akan berrak suyun dokunuşuna sahip sanatın sadece artık asıl gerçek olduğunu hissediyoruz. Bir hayata ya da bir isme ihtiyacı olmayan kimseleriz. Öyle olmasaydık, bu zorluğun üstesinden asla gelemezdik bence. Havada uçan kuşlara bakın. İdeolojiler, felsefeler, yani "-izm"ler mühim değil. Böyle şeylerle üzerini kapatmak işe yaramaz. Sadece bir dokunuşla, o insanın saflık derecesi anlaşılır. Sorun dokunmaktır. Ritimdir. Etrafa zarafet saçmayan şeylerin hepsi taklittir."
1.342 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.