Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah daha ağır zaiyatlar verdirmesin
TRT: Tokat'ın Erbaa ilçesinde bir bağ evinde sebebi bilinmeyen patlama meydana geldi: 5'i jandarma personeli 7 kişi yaralandı.
Hem ayrıldık hemi de öldük Kimimiz haritanın bir ucunda; kimimiz öbür Kimimizin gözlerinde jandarma mavisi Kimimizin bayrağı naftalin içinde.
Cemal Süreya
Cemal Süreya
Reklam
Şikâyetim var cümle yasaktan Dillerimi hâkim bey, bağlasan durmaz Gelsin jandarma, polis karakoldan Fikrim firarda, mahpusa sığmaz eyvah.
Mustafa Kemal Paşa, 3 Haziran'da yayınladığı bir genelge ile Paris Barış Konferansı'nda nelerin savunulması gerektiğini millete duyurmuştu. 5 Haziran'da İstanbul'a gönderdiği bir yazı ile Rumların Sivas, Tokat ve Amasya yörelerindeki çetecilik faaliyetlerinden bahsetti; Amasya civarında, Lâdik, Erbaa ve Niksar dolaylarında ise 5 Rum çetesinin dolaştığını, bunların maksatlarının sadece çapul değil, politik olduğunu ve birtakım amaçları bulunduğunu, İtilaf Devletleri subaylarının bulundukları şehir ve kasabalarda Hıristiyan halkın, işlerini halletmek özere mahalli hükümete değil bu subaylara başvurduklarını, görevini yapmak isteyen Türk jandarma alay komutanına bir İngiliz subayının engel olduğunu ve bütün bu davranışların devlet otoritesini sarstığını bildiriyordu. Havza silah deposundaki silahları evlere taşıtan Mustafa Kemal Paşa, Mondros Mütarekesi hükümleri gereğince İtilaf Devletlerine teslim edilmesi gereken ve 3. Kolordu tarafından İstanbul'a gönderilmekte olan 10.000 sürgü kolu ile 12 top kamasına, bunları nakle memur olanlarla taşıyan hayvanların yorgunluğunu ve perişanlığını ileri sürerek, 7 Haziran'da el koydu.
Sayfa 229Kitabı okudu
"Osmanlı idare şebekesinin üstünde bir Fransız kontrol idaresi" kurdular.⁸⁴⁹ ⁸⁴⁹ Bu sorumsuz idarenin yaptıklarından bazıları aşağıda gösterilmiştir: 1- Kadroyu dikkate almadan jandarma teşkilatına subay almış ve hükümet tarafından tayin olunanları geri çevirebilmiştir. 2- Adana'dan İstanbul'a giden yolcuları, bir yol tezkeresi almaya ve bilet ücretlerini madeni para ile ödemeye zorlamıştır. 3- Adana mahkemelerince verilen kararları, Beyrut'taki "Temyiz divanına" (Yargıtay) göndermiştir. 4- Osmanlı posta pulları üzerindeki yazılar "Kilikya" kelimesi ile sürsaj edilmiştir. 5- Resmi binalara Fransız bayrağı, Rum ve Ermeni kiliselerine de Rum ve Ermeni bayrakları çekilmiştir. 6- İşine gelmeyen Osmanlı kanunlarını uygulamamış; vali, mutasarrıf ve kaymakamları, kendi emirlerine uymaya zorlamıştır. 7- Polis ve jandarmanın kıyafetini değiştirmiş; o devirde polislerin kalpaklarında olan ay-yıldızı kaldırmış, eğitim ve komuta dilini de Fransızcaya çevirmiştir. 8- Fransız daire amirlerini, Osmanlı memurlarını görevlerinden uzaklaştırmaya, değiştirmeye yetkili kılmıştır. Bak, Türk İstiklal Harbi, I, s. 76.
Sayfa 206Kitabı okudu
Öldüreyim derken ölümsüzlüğe çıkardın Mehmet Kemal'i
İşte yıllardan beri Türk vatanını parçalamaya çalışan ve her çeşit hareketi, gayeleri için meşru sayan Ermeniler, Mondros Mütarekesi'ni izleyen günlerde, gadre uğramış insanlar pozunda ortaya atıldılar; kendilerini sürgüne tabi tutanların cezalanmasını istediler. Osmanlı Hükümeti ve hatta hükümdarı, bazı sebepler yüzünden, onları haklı gördü;
Sayfa 111Kitabı okudu
Reklam
Hükümet, herhangi bir yola getirme hareketine girişmeden önce, Ermeni Patrikhanesi ile komitelere ve Ermeni milletvekillerine, yapılan hareketlerden vazgeçilmediği takdirde, şiddetli tedbirlere başvurulacağını ihtar etti. Fakat bu ihtara kimse aldırmamış, üstelik Ermeni zulüm ve işkencesi her tarafta artmıştı. Bundan sonradır ki, Osmanlı Devleti,
Sayfa 109Kitabı okudu
Bize ne? Onlar ermeni mi rum mu? Kürtler, Türkler ölseler nolacak...
Van'da olanlar, bütün bu söylediklerimizden daha korkunç ve vahşice idi. Burada ilk önemli hareket Şubat 1915'te Timar bucağı merkezinde vergi yüzünden çıkmış ve daha birinci gün isyancıların sayısı bin kişiyi geçmişti. İlk hamlede bir jandarma yüzbaşısı ile bir kısım jandarmanın ölümüne sebep olan bu isyan daha büyük merkezlere sıçramakta gecikmedi ve az sonra Van şehrinde de başladı. Telgraf tellerini kesmiş olan isyancılar, Ermeni mahallelerini sarmış olan jandarma ve polislere, aynı zamanda kışladaki askerlere saldırdılar; yardım gelmesini önlemek üzere şehrin dışında tertibat aldılar. Sayıları 5.000'den daha fazla tahmin edilen isyancılar, ayrıca birtakım binaları bombaladılar; Müslüman mahallelerini de ateşlediler. Bu suretle şehirde 23 gün çok kanlı olaylar cereyan etti; bu süre sonunda Van, Ermeniler tarafından tamamen işgal olundu. Buradan kaçabilen Türklerin, Ermenilerin davranışları hakkında verdikleri haberler tüyler ürpertici idi. Çünkü isyancılar, halkın çoğunu öldürmüş; kadınların ırzına geçmiş, Türk kadın ve kızlarını bazı evlerde topladıktan sonra buralarını genelev hâline getirmişlerdi. O zaman Van'da, 1500 kadar kadın ve çocuktan başka Türk kalmamış, bunları da oradaki Amerikalılar korumuştu. Şehir baştan başa harap olmuş, çarşı kâmilen yanmıştı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Rusya hükümetinin Manastır Ceneral Konsolosu Mösyö Rostkofski askerlere taarruza,rast geldiği yerde selam vermediğinden dolayı tektire hatta bir topçu neferini darba kadar varmıştı. Nüzhetiye Karakolu önünden geçerken orada bulunan jandarma neferi Halim, tanımadığından arz-> ihtiram etmez. Konsolos bunun üzerine kırbaçla yürür. Nefer de namus-ı
Sayfa 45 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.