Simone ve Jean-Paul 1929'da tanışıp birbirlerine âşık olduklarında ilişkileriyle ilgili bir anlaşma yapmışlardı: İki sene birlikte olacaklar, sonra ne yapacaklarına karar vereceklerdi. "Hayatımdaki tartışılmaz en büyük başarı Sartre ile olan ilişkimdir. 30 seneden fazla süren beraberliğimizde sadece tek bir geceyi dargın geçirdik. Yıllarca
Jean Paul Sartre Varoluşçuluk
İnsan yalnızca kendini anladığı gibi değil, olmak istediği gibidir de.
Reklam
Biraz Mizah
Müslüm Gürses ile Jean Paul Sartre varoluşçuluk üzerine konuşurken.Sartre Ben bir tanrıya inanmıyorum şayet bir tanrıya inanacak olsaydım süphesiz o Müslüm'ün tanrısı olurdu. İstinye Mercan Meyhanesi konuşmalar.. Sayfa 10
Bilgi zamanı (ALINTI)
İlginizi çeker mi bilmiyorum ama, ben yine de paylaşacağım. Arkadaşlar işinize yarayabilir. Notos dergisinin düzenlediği ,248 aydının seçtiği en iyi 100 Felsefe Metni’ni seçti. 1- devlet – platon
Notos dergisinin yayımladığı "En İyi 100 Felsefe Metni"
1- devlet – platon 2- saf aklın eleştirisi – immanuel kant 3- böyle buyurdu zerdüşt – friedrich nietzsche 4- varlık ve zaman – martin heidegger
Felsefe terimleriyle söylersek, her nesnenin bir özü, bir de varlığı vardır. Öz, sürekli nitelikler topluluğu demektir. Varlık (ya da varoluş) ise dünyada etkin olarak bulunuş demektir. Çoğu kimseler özün önce, varoluşun sonra geldiğine inanırlar. Örneğin, bezelyeler bir bezelye düşüncesine göre yerden biter, yuvarlaklaşırlar. Hıyarlar ancak hıyarlık özüne uyarak hıyar olurlar. Bu düşünüş köklerini dinden alır. Bir ev kurmak isteyen kimsenin, ne biçim bir nesne yaratmak istediğini iyice bilmesi gerekir. Burada öz, varoluştan önce gelir. İnsanları Tanrı’nın yarattığına inanan kimselerse şöyle düşünürler: Tanrı, insanları kendindeki insan düşüncesine göre var eder. Öte yandan, inançsız kimseler de şu geleneksel görüşe bağlanırlar: Nesne, ancak özüne uyduğu zaman var olur. Nitekim 18. yy. hep şuna inandı: Bütün insanlara özgü (has) ortak bir öz vardır; bu değişmez özün adı ‘insan doğası’dır. Varoluşçuluk ise tam tersini öne sürer bunun: İnsanda -ama yalnız insanda- varoluş özden önce gelir. Bu demektir ki insan önce vardır; sonra şöyle ya da böyle olur. Çünkü o, özünü kendi yaratır. Nasıl mı? Şöyle: Dünyaya atılarak, orada acı çekerek, savaşarak yavaş yavaş kendini belirler. Bu belirlenme yolu hiç kapanmaz, her zaman açıktır… Jean Paul Sartre
Reklam
51 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.