... Fakat içimizde bizim ahlak tarafımızla hiçbir şekilde münasebete geçmeyerek hadiseleri muhakeme eden, neticeler çıkaran ve tedbirler alan bir hesabı tarafımız vardı. Ve lafta değilse bile fiilde daima o galip çıkıyor ve onun dediği oluyordu.
Adanmışlık sadece umutsuz bir duygusallıkla akılsızca kendini öldürmek gibi bir şey değildir. Bundan çok farklıdır. Adanmışlık en muhteşem şekilde sonsuza kadar yaşamaktır. Insanlık ancak bu saf adanmışlığa bağlı kalarak ölümsüz olur. Fakat adanmışlık için bir kılık da gerekmez. Herkes bugün tam şu an oldukları şekillerde kendilerini adamalıdır. Çapa yapan biri çapa yaparkenki haliyle adanmışlığını göstermelidir. Kendin hakkında sahtekar olamazsın. Adanmışlıkta ertelemeye izin verilmez. Insanın her anı her dakikasi adanmış olmalıdır.
Bir insanın her bir hareketine anlam yüklemek zaten eskimiş düşüncenin hatası değil mi? Zoraki açıklamalar sıkça yalanların çarpitilmasiyla sonuçlanır. Çok fazla teori oyunu vardır. Bu düşüncelerin hepsi çoktan dile getirilmedi mi zaten?