"Bütün bu homurtular ve eksik söylenen sözcükler, senin...
ilk insan gibi görünmene neden oluyor." "İlk insan."
"İmkânsızsın."
"Ben Jev, sen Nora." "Kes şunu." "Madem ilk insana döndük, güzel kokuyorsun."
Keşke...
Jev kendimi güvende hissetmemi sağlamıştı; keşke o duyguyu şişeleme ve her ihtiyaç duyduğumda çıkarma şansım olsaydı.
Sayfa 188 - NoraKitabı okudu
Jev çenemi kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Bana güveniyor musun?"
Ona güvenip güvenmememin bir önemi yoktu. Acı gerçek, ona güvenmeye mecbur olduğumdu.
Sayfa 216 - Nora ve JevKitabı okudu
"Marcie onun yaz aşkı olduğunu söyledi."
Jev çenesini sıvazladı. "Yaz aşkına benzer bir halim mi var?"
Sayfa 253 - PegasusKitabı okudu
Heta kengê, heta kengê
Nezan û dîl û xembar bîn
Me dil pir bit ji kovana’
Bêçar û bêkes û jar bîn
Bextê me wek ruyê dijmin
Heta kengê hosa’ reş bit
Heta kengê, heta kengê
Sessizlik
Dudağımı ısırdım. "Bu senin fırsatın," dedim kendi kendime. "Bu kadar yol katetmişken sakın kaçma. Gerçek korkutucu ama hiçbir şey bilmemek, elini kolunu bağlıyor. Bunu herkesten iyi sen anlarsın."
Kararlı bir sesle Jev'e, "Bana yarım saat ver," dedim.
Sayfa 238 - Pegasus Yayınları
"Bütün bu homurtular ve eksik söylenen sözcükler, senin.. ilk insan gibi görünmene neden oluyor."
"İlk insan."
"İmkânsızsın."
"Ben Jev, sen Nora."
"Kes şunu."
"Madem ilk insana döndük, güzel kokuyorsun."
Sayfa 220 - PegasusKitabı okudu
Sessizlik
Jev, Hank'in koluna yapışıp onu kendine doğru çekti. "Eğer onu alıp götürürsen, cesedinin tam üzerinde durduğumuz şu toprağa gübre olması için ne gerekiyorsa yaparım," derken sesi daha önce hiç duymadığım kadar zehirliydi.
Sayfa 250 - Pegasus Yayınları