Sessizlik
Jev, Hank'in koluna yapışıp onu kendine doğru çekti. "Eğer onu alıp götürürsen, cesedinin tam üzerinde durduğumuz şu toprağa gübre olması için ne gerekiyorsa yaparım," derken sesi daha önce hiç duymadığım kadar zehirliydi.
Sayfa 250 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Ağladığım için kendimi aptal gibi hissettim ama elimde değildi. Jev, Patch'ti. Eski erkek arkadaşım. Birden her şey mantıklı gelmeye başlamıştı. Adını kimsenin tanımamasına şaşmamak gerekirdi. Ben kaybolduktan sonra değiştirmişti.
Sayfa 240 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Dudağımı ısırdım. "Bu senin fırsatın," dedim kendi kendime. "Bu kadar yol katetmişken sakın kaçma. Gerçek korkutucu ama hiçbir şey bilmemek, elini kolunu bağlıyor. Bunu herkesten iyi sen anlarsın."
Kararlı bir sesle Jev'e, "Bana yarım saat ver," dedim.
Sayfa 238 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Nabzım damarlarımı âdeta dövüyordu ve korku iliklerime kadar işlemişti. Hank. Tam da şüphelendiğim gibi, her yol yine ona çıkıyordu. "Hatırlamama yardım et, Jev."
Sayfa 236 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Jev bana döndü. Neden sözleştiğimiz gibi ara sokakta kalmadığımı ve bu arkadaşı nasıl başıma sardığımı sormasını bekledim ama o, yanağıma bulaşmış bir kiri silmekle ve bluzumun üst iki düğmesini iliklemekle yetindi.
Usulca, "İyi misin?" diye sordu.
Başımı salladım ama boğazımın gerisinde gözyaşlarımın birikmeye başladığını hissediyordum.
"Haydi, buradan çıkalım," dedi.
İlk defa itiraz etmedim.
Sayfa 228 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Jev çenemi kaldırıp gözlerimin içine baktı. "Bana güveniyor musun?"
Sayfa 216 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Jev sabırsız bir ses çıkararak beni kollarının arasına aldı ve iyice kendine çekip vücuduna bastırdı. "Ne yaparsan yap, sakın beni bırakma."
Sayfa 209 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Gözlerimi bir anda açtığımda, rüyamda Jev'i görüyordum. Yer döşemelerinin gıcırtısı kulağıma kadar ulaşıp uykumu bölmüştü. Gölgelerin içindeki bir karaltı, ay ışığını perdeleyecek şekilde pencereme tünemişti. İçeri atladı ve bir kedi gibi sessizce yatak odamın zeminine indi.
Sayfa 188 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
"Hiç Jev adında bir Nefil duydun mu?" Jev'in ikisinden biri olmasının kuvvetle muhtemel olduğundan her an biraz daha emin olarak, "Ya da bir kovulmuş melek de olabilir." diye ekledim. Elbette bu keşfin teselli edici bir yanı yoktu.
Sayfa 180 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Bende bıraktığı karmaşık ve öfke dolu hisse rağmen, Jev'i yine görmek istiyordum.
Sayfa 152 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Kızın bakışları Jev'e çevrildi, gözlerinin onu tanıdığı için fal taşı gibi açıldığına hiç şüphem yoktu. Elleri parmaklıkları öylesine sıkı kavramıştı ki teni neredeyse şeffaflaşmıştı. Kulağa, "Hain," gibi gelen bir kelime tısladı. Bir Hank'e, bir Jev'e baktı ve sonra ağzı, kulakları sağır edici bir çığlıkla açıldı.
Sayfa 142 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Jev, yolda lastik izleri bıraktığından emin olduğum bir hamleyle harekete geçerken, ben koltuğuma yapışmış bir halde nefes almaya çalışıyordum.
Sayfa 125 - Pegasus Yayınları
Sessizlik
Ama Jev, Patch, Marcie ve benim aramdaki bağ neydi?
Başka bir açıklama bulmayı başaramayınca, "Seni... tanıyor muyum?" diye sordum.
Sayfa 121 - Pegasus Yayınları
Çığlık
"Avucumu açtım ve yüzüğü havaya kaldırdım. İç kısmında aynı kalp duruyordu ama şimdi kalbin yanlarına iki isim kazınmıştı: NORA ve JEV."
Sayfa 404 - Pegasus Yayınları
Îro Girya Me Tê • Feqîyê Teyran
îro werin lêzim werin
Cîran û xelkê Hêşetê
Hûn rayekê li min bikin
îro qewî girya me tê
îro qewî j`me tê girîn
Sosin li mêrgan xeyirîn
Sed heyfa lêvê şekirîn
