..Dünyada görülen en üzücü sahne; yoksulluktan daha üzücü; herkesin içinde yalnız başına yemek yiyen bir kişi, dilenen bir kişiden daha çok üzücü..Tek başına yemek yiyen insan ölmüştür(ama içki içen insan ölmemiştir, neden acaba?)
“Irkçılık, toplumsal bedenin hiçbir zaman tamamlanmayan ve daima süregiden temizlenmesine ilişkin biyopolitik bir düşünce tarafından kışkırtılan, toplum içindeki bir bölünmenin ifadesidir."
Dili “ete saplanmış Tanrı” olarak niteleyen Paul Valery’nin dediği gibi, dil hakimiyeti ve dil ustalığı sahibine önemli bir güç/iktidar getirmektedir. Bu yüzden Fransa’yı görmüş ve bir Fransız gibi konuşmayı öğrenmiş Antilli’ye kendi ülkesinde bir yarı-tanrı gözüyle bakılır (Beyaz adam gibi konuşuyor); ancak aynı Antilli Zenci, Fransa’daki Beyaz adamın gözünde Beyazlaşmaya çalışan karikatür bir taklit olarak kalmaktadır. İleri düzeyde eğitimi olan ve Fransa’da yaşayan Zenci her ne kadar yüzüne bir Beyaz maske taksa da; ne anavatanında ne de bulunduğu Beyazların arasında tam olarak kabul gör(e)memenin dramını yaşar.