Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Oysa proletarya diktatörlüğü sömüren azınlık üzerinde sömürülen çoğunluğun diktatörlüğüdür.”
214 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Leninizm
Leninizm’in temel kavramlarını Stalin gözünden okuyup kavramak için faydalı bir kitap. Kitap aslında iki kitapçığın tek baskıda birleştirilmesi olmuş. Özellikle “Leninizmin Sorunları” kısmını oluşturan kitabın ikinci yarısı ilk yarısından alıntıların bolca kullanıldığı, özellikle Stalin’in bazı eleştirilere veya Leninizm’e dair farklı düşüncelere getirdiği eleştirilerden oluşuyor. Leninizm’in Marksizm’i nasıl güzel evirip çevirdiğini ve hem kendisine hem de Rusya’ya göre uyarlayıp farklı bir yol çizdiğini göstermesi açısından da kıymetli. Tabi bunu da kavrayabilmek için hem Marksizm’e hem de Leninizm’e eleştirel gözle bakabilmeyi bilmek lazım. Zira bu tür eserleri salt ideolojik bir gözle okuduğunuzda size duymak istediğiniz dışında bir şey söylemezler. Leninizm’in fikirsel anlamda dünyaya Marksizm’den daha fazla zarar verdiğini buradan görebilirsiniz. Şimdi Lenin’in kendi eserlerini okumaya devam edeceğim onları da buradan paylaşmayı düşünüyorum. Muhtemelen bu konudaki düşüncelerimi daha da netleştirecektir. Marksizm’in salt fikirde kalması ve ileriye dair yaptığı öngörü, beklenti ve değerlendirmeleri fiyaskoydu ama başta Lenin olmak üzere Stalin ve Mao gibi isimler Marx’ın öngörülerini bekleyememiş (veya bekle bekle gerçekleşmediğini görünce) tarihi hızlandırmaya çalışmışlar. Ve sonuç: milyonlarca insan canı.
Leninizmin Temelleri ve Leninizmin Sorunları
Leninizmin Temelleri ve Leninizmin SorunlarıJosef Stalin · Bilim ve Sosyalizm Yayınları · 20191 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
HAYVAN ÇİFTLİĞİ - GEORGE ORWELL George Orwell’in Fabl türündeki bu eseri aslında Stalinizm ve Siyasal eleştiri kitabıdır. Stalinizm bir ideolojiden çok bir yönetim şeklini tanımlar. Stalin ideoloji olarak Marksizm-Leninizmi benimsemiştir. Bu açıdan Stalinizm, Marx ve Lenin'in fikirlerinin bir yorumu, toplumun değişen ihtiyaçları karşısında yeni uygulamalara gidilmesi olarak tanımlanabilir. Kendisi de bir solcu olan Orwell, bu romanında SSCB'nin kuruluşundan itibaren meydana gelen önemli olayları kara mizah yoluyla ve mecazi bir dille anlatır. Romandaki karakterlerinden Koca Reis (domuz) hayvanlara barış dolu bir dünya vadeden Karl Marx veya Vladimir Lenin'i, Snowball (domuz) Lev Troçki'yi, Napolyon (domuz) Josef Stalin'i temsil eder. Bey Çiftliği’nin hayvanları çiftlik sahibinin yaptığı eziyetlere daha fazla dayanamazlar ve yönetimi ele geçirip çiftlik sahibini yani Bay Jones’i çiftlikten kovarlar. Artık kendi kendilerini yönetmektedirler. Yönetimin başına ise okuma yazma bilen ve diğer hayvanlardan daha zeki olan domuzlar geçer. Başta konulan katı kurallar zamanla yumuşatılır, her başa geçen kendi çıkarına göre kuralların maddelerini değiştirir. Kitap her ne kadar SSCB‘yi eleştirmek amacıyla yazılmış olsa da bana günümüz Türkiye’sine çok benzediğini hissettirdi. Özellikle domuzların çıkarlarına göre kurallar çıkarması ve koyunların tüm sloganları sorgulamadan tekrarlaması aşırı tanıdık geldi. Yıllardır kitaplığımda durduğu halde neden bu kadar geciktim bu kitabı okumak için bilemiyorum ve kendime çok kızıyorum. Zamansız bir kitap ve mutlaka herkesin okuması gereken bir kitap.
Hayvan Çiftliği
Hayvan ÇiftliğiGeorge Orwell · Venedik Yayınları · 2020246,5bin okunma
"İnsanların varlığını belirleyen, bilinçleri değil; tersine, bilinçlerini belirleyen sosyal varlıklarıdır." (Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı'ya Önsöz)
Sovyetler Birliği
"Bir insanın ölümü trajiktir, on insanın ölümü dramatiktir, bir milyon insanın ölümü ise sadece bir istatistiktir." ~Josef Stalin~
Sovyetler Birliği
"Politikada hata yapmamak için hep ileriye bakılmalıdır, geriye değil!" ~JOSEF STALİN~
Reklam
1945 Martı'nda Observer ve Manchester Evening News gazetelerinin savaş muhabiri olarak Paris'te bulunan Orwell, orada Josef Çapski adında bir Rus'la tanışır. Çapski Sovyetler Birliği'ndeki bir çalışma kampından ve Katin Kıyımı'ndan kurtulmuş, Paris'e gelmiştir. Orwell'in Arthur Koestler'e yazdığı bir
Sayfa 146Kitabı okudu
Marx, şöyle diyor: "Benim diyalektik yöntemim, Hegel’inkinden yalnızca temelde farklı değil, üstelik onun tam karşıtıdır. Hegel’e göre ide adı altında bağımsız bir konu (subject) haline bile dönüşen düşünme süreci, gerçeğin yaratıcısıdır ve gerçek, ide’nin fenomenal [dış-olaysal] biçimidir. Bana göreyse, bunun tersine, düşünme süreci, insan kafasında yansıyan ve düşünce biçimlerine dönüşen madde dünyasından başka bir şey değildir. " (Kapital, Cilt 1.)
Stalin ve tek ülkede sosyalizm.
“Sosyalist üretimin örgütlendirilmesi için bir tek ülkenin, özellikle Rusya gibi bir köylü ülkesinin çabaları yetmez; bunun için birçok ileri ülke proleterlerinin çabaları gerekir.” (Stalin, Leninizmin İlkeleri, Sol Yay., Eylül 1979, s.162)
Sayfa 162 - Sol Yay, Eylül 1979, s.162Kitabı okudu
255 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
221 günde okudu
𝓖ü𝓷 𝓞𝓻𝓽𝓪𝓼ı𝓷𝓭𝓪 𝓚𝓪𝓻𝓪𝓷𝓵ı𝓴- - 𝓐𝓻𝓽𝓱𝓾𝓻 𝓚𝓸𝓮𝓼𝓽𝓵𝓮𝓻 Kitap, Arthur Koestler'in totaliter bir rejimin yanlış mantığını Nicolas Salmanovitch Rubashov'un deneyimleri üzerinden anlatıyor. Rubashov devrimde savaşmış ve bir zamanlar Partinin Merkez Komitesinin önemli bir parçasını oluşturuyor. Kendisi Sovyet Büyük Tasfiyeleri sırasında Josef Stalin rejimi tarafından tutuklanan bir Bolşeviktir. 1 Numaraya suikast girişimini kışkırtmak ona muhalif olmak nedeni ve karşı-devrimci faaliyetlere katılmak suçlamasıyla tutuklanıyor. Sovyet hapishanesine atılan Rubashov, hücresinde boş boş dolaşırken Partiyle olan geçmişini anıyor. Özellikle sadık devrimcileri Partiden kovmak ve onları ölüme göndermek zorunda kaldığı anlarda suçluluk duygusunu hissetmeye başlıyor. Hücresinde gramer kurgusu üzerinde düşünerek biraz zaman geçirdikten sonra diş ağrısını geçmişindeki bu suçluluklarla ilişkilendirir. Rubashov sonunda bunları suçluluk kavramı olarak tanımlayana kadar diş ağrısı ve bedel ödeme düşüncesi bilinçaltını sürekli olarak kaplıyor. Koestler, Almanya'da bilim gazetecisi olarak çalıştığı süre boyunca katıldığı Komünist Parti hücresinde öğrendiği Stalinist diyalektiğe olan aşinalığını bu kitapta ortaya koyuyor. Bu bilgi, Rubashov'un sorgulayıcıları Ivanov ve Gletkin’in yürüttüğü diyalogda anlaşılıyor. Buna ek olarak Rubashov'un hücre hapsi, Koestler'in İspanya İç Savaşı sırasında yaşadığı yürek parçalayıcı tutukluluğu tasvirini anımsatan bir üslupla tasvir edilmiştir. Kitaplarla ve sevgiyle kalınız
Gün Ortasında Karanlık
Gün Ortasında KaranlıkArthur Koestler · İletişim Yayınevi · 2019421 okunma
Reklam
Bu demektir ki, Kapitalizm, üretim araçları üzerindeki kapitalist mültüyet yerine, sosyalist mülkiyeti koyma görevini yerine getirecek olan bir devrime gebedir. Bu demektir ki, sömürenlerle sömürülenler arasında çok zorlu bir sınıf mücadelesi, kapitalist sistemin esas özelliğidir.
Üretime genişleten ve milyonlarca işçiyi kocaman fabrika ve iş yerlerinde toplayan kapitalizm, üretim sürecine sosyal bir nitelik verir ve böylece kendi temelini kendisi sarsar. Çünkü, üretim sürecinin sosyal niteliği üretim araçlarının sosyal mülkiyetini gerektirir. Oysa üretim araçları özel kapitalist mülkiyet olarak kalır ve bu durum üretim sürecinin sosyal niteliği ile bağdaşamaz.
Tarihte 5 temel üretim ilişkisi tipi bulunmaktadır: İlkel komünal, köleci, feodal, kapitalist ve sosyalist
Toplum tarihi yasalarının incelenmesinde, anahtar olarak, insanların aklını, toplumun görüş ve fikirlerini değil, herhangi bir tarih döneminde toplumun uyguladığı üretim biçimini, toplamın ekonomik yaşamını anlamamız gerekir.
Üretim biçimi nasılsa, toplumun kendisi, toplumdaki fikir ve teoriler politik görüş ve politik kurumlarda esas olarak öyledirler. Ya da, sorunu daha kabaca koyarsak, insanın yaşama tarzı nasılsa, düşünme tarzı da öyledir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.