Kabz, el ile tutma, bast ise açma ve yayma anlamına gelir. Kavram olarak kabz, ruhen tutukluluk, içine kapanma, bir şey düşünmeye ve söylemeye isteksizlik demektir. Bast ise ümitle dolma, ruhen genişlik ve coşkunluk, anlama ve kavramada açılma halidir.
Yani insan zaman zaman ruhen daralır veya ferahlık duyar. Kabz hali celalî, bast hali ise cemalî bir tecellidir. Bunlar gece ve gündüz gibi birbirini takip eder durur. Bu iki hal insanın manevi yükselişinde iki kanat gibidir.
Kabz ve bast halleri insanı korku ve ümit arasında dengede tutan bir durumdur. Kişi kabz halinde tövbe ve istiğfar ile Allah’a yönelir, manen terakki eder. Bast halinde ise şükrederek derecesini artırır. İnsan, devamlı kabz halinde yaşasa bütün bütün ümidini kaybedebilir. Sürekli bast hali yaşayan kimsede ise akibetini garanti görme hastalığı ortaya çıkabilir.
(Alıntı)