Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
68 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Bu deveyi güdemesek de bu diyarda kalacak mıyız¿
Kitabın ilk sayfalarında yine 'klasikler mağduru' olacağımı düşünüp bı önyargıya kapılmıştım fakat sayfalar ilerledikçe zaten sayfa sayısı bakımdan az olan bu kitap beni kendine çekti diyebilirim. Rusya'nın adını telaffuz etmeye çalışsam dilimin dönmeyeceği bir vilayetinde doğmuş Antonla Konya'nın küçük bı mahallesinde ki
Altıncı Koğuş
Altıncı KoğuşAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202269,8bin okunma
512 syf.
·
Puan vermedi
·
31 günde okudu
Tasavvuf
Tasavvuf nedir? Ortaya nasıl çıkmıştır?, nasıl yayılmıştır? Günümüz ve geçmiş tasavvûf mukayeslemesi ve anlaşılması... gibi sorulara cevaplandıran... Bu kitabı okuduğunuzda anlayacaksınız ki tasavvûf yolu, geleneği tâ asr- ı saadette neşr-ü neva buluyor. O dönemden numûneleri var. Bireysel olarak daha çok daha sonradan ekolleşerek, sistemleşiyor günümüze kadar geliyor. Tasavvuf anlayışız nedir bilemem ama bu kitabı okuduktan sonra değişeceğine eminim gerek kavramsal olarak, gerek manevi olarak. Tasavvûf hakkında temel atfeden bir eser olmuş. Yazarından Allah razı olsun. Allah'ın sürekli müşâhede edilmesini öngören sûfîler, insanın çok ötesindeki bir Allah tasavvuru yerine insanın Allah karşısındaki durumunu ön plana çıkarmışlardır. Kabz-bast, vecd, cem'-fark, fenâ-bakâ, gaybet-huzur, tecellî, mükâşefe, müşâhede, kurb-bu'd, hakka'l-yakîn gibi kavramlarla bu anlayışı yansıtmışlardır. Tasavvuf ilminin hem hareket hem de vusûl noktasını kelime-i tevhîd olarak anlamak, tasavvuf ilmini tasavvufî metod ve terbiye sistemi içinde bir tevhîd ilmi olarak tarif etmek mümkün görünmektedir. Tasavvufta Allah, hem ahlâkî yetkinleşmenin kaynağı hem de rahmeti her şeyi kuşatan bir varlık olarak değerlendirilmektedir. Sûfîlere göre tevhid Bir'i görme ve bilme hâlidir. Sûfî yalnızca Bir'i görür, yalnızca Bir'i bilir. O'ndan başka varlık olduğunu ne görür ne de bilir. Tevhidin hakikatine eren Bir'den başkasını unutur.
Tasavvuf El Kitabı
Tasavvuf El KitabıKolektif · Grafiker Yayınları · 201226 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
İmam rabbaniyi diğer insanlardan ayıran şey herşeyden nefsini ve kendini suçlu bulması.Başka kimseyi suçlayacak ne zamanı ne takati vardır.Durum böyle olduğundan Allah katında değeri artmıştır. cennet mertebelerinin en üst makamlarının ilk katı gösterildiğinde öyle bir hal kaplamıştırki kendini o makama layık hissetmemiş bırak hissetmeyi kokusunu bile almayı kendine layık görmemiştir.Bu üzüntü hali devam ederken kendini o makamda görmüştür.Her birsonraki makamda aynı hisleri yaşamış ve kabz hali varsa bast hali olmuştur.Peygamberlik derecelerinin altı ve En yüksek mertebede Nakşibendi ve birçoklarının makamları görülmüştür.
Mektubat-ı İmam-ı Rabbani (5 Cilt) (Farsça)
Mektubat-ı İmam-ı Rabbani (5 Cilt) (Farsça)İmam-ı Rabbânî · Erkam Yayınları · 20201 okunma
%28 (100/348)
·
Puan vermedi
el Kâbıd ve el Bâsit isimleri üzerine
fatma bayram hocayla tanıştıran Allah'a hamd olsun. ilmini artırsın biz de nasiplenelim. her bir ismi şerifi okuduğumda keşke şu cümlelerin her birini ezberleyebilsem diyorum içimden. meğer sıkıntıda ve ferahlıkta, hüzün ve sevinçte her bir ismine sığınabilirmiş kulları. 'darlık da ondan bolluk da: Kâbıd - Bâsıt' "ruhların verilip alınmasından, rızıkların dağıtılmasına kadar her alanda kabz veya bast hâlini müşahede edebiliriz. sadreddin konevi'nin güzel tarifiyle Kâbıd eşyayı kabzasında tutan, Bâsıt ise yayandır. O dürdüğünde hiçbir kuvvet işe yaramaz; yaydığında ise hiçbir şeye ihtiyaç kalmaz." bu iki isim, isim formunda oldukları halde kuran-ı kerim'de daima fiil olarak gelmişlerdir. bu durum bizlere bolluk ve darlığın sürekli ve mutlak bir kanun olmadığını, hayatın çeşitli dönemlerinde birinin veya ötekinin yaşanacağını gösterir. iki hâl de sınırsız ve sonsuz değildir. kabz halinden kurtulmaya çalışmak yerine bunun geçici bir imtihan olduğunu kabullenmek, sabır göstermek gerekir. kabz halimizde de bast halimizde de bizden razı ol Allah'ım. efendimizin sık sık yaptığı duayla bitirelim: 'Allah'ım senin bol bol ihsan ettiği azaltacak, azalttığını artıracak, saptırdığını hidayete erdirecek, doğru yola yönelttiğini saptıracak, vermediğini verecek, ihsan ettiğine engel olacak, rahmetinden uzak kıldığını yakınlaştıracak, rahmetine yaklaştırdğını da bu nimetinden mahrum bırakacak hiç bir kimse yoktur. Allah'ım bize rahmetinden, lütfundan, bereketinden ve geniş rızık hazinelerinden bol bol ihsan eyle' amin.
En Güzel İsimler 99 Esma Sonsuz Mana
En Güzel İsimler 99 Esma Sonsuz ManaFatma Bayram · Diyanet İşleri Başkanlığı · 2020289 okunma
104 syf.
9/10 puan verdi
Kabz ve bast hallerinden , dünya için ahireti unutuşumuzdan, havf ve reca halinin müslümanda duruşundan güzel bahsetmiş yazar. Dünyaya ne kadar çok daldığımız , makam mevki mal mülk kavgasında ahireti unutup , gölgelenip gideceğimiz şu dünya hayatına kendimizi prangalayıp kulluğumuzun idrakinde olmadığımız bir yaşam tarzında "ben müslümanım zaten"in rahatliğina batmak ne büyük gaflet!
Âyine
ÂyineLamia Levent Abul · Diyanet İşleri Başkanlığı · 202054 okunma
190 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
İbn Ataullah el-İskenderi'nin meşhur eseri el-Hikemü'l-Atâiyye'de iman, ahlak, ibadet, tasavvufi ahlak ve seyr u sülûk süresince dikkat edilmesi gereken hassasiyetler öne çıkmıştır. Yazarımız Şazeliyye tarikatından olması hasebiyle bu eser o tarikatta okutulmuştur. Ancak sadece Şazeliyye ile sınırlı kalmayıp diğer tarikatlar da eğitimlerine dahil etmişlerdir. Hikmetler kısa ve çarpıcı sözlerle ifade edildiği için pek çok şerhe ihtiyaç duymuş ve yüze yakın şerh kaleme alınmıştır. Bu baskının içeriğinde ise yazarın hayatı, eserin tercümesi yani hikmetler, münacaat kısmı, şerhlerden birkaç örnek ve eserin Arapça metin kısımları vardır. Diğer baskılara nazaran daha muhtasardır. Eser hakkında ne desem yavan kalacak. Ancak beni en çok etkileyen kısmı kulluk ve dervişlik psikolojisini çok iyi analiz etmesi ve bunu şiirle nesir karışık bir üslupla yapmış olmasıdır. Başta havf-recâ olmak üzere kabz-bast, heybet-üns, cem‘-fark gibi hallere dair içerikler barındırması da hikmetlerin derinliğini artırmış. Sufiler arasında çok rağbet gören bir eser olması hasebiyle “Namazda Kur’an’dan başka bir kitap okumak câiz olsaydı, el-Hikem okunurdu” sözü meşhurdur. Bir diğer önemli özelliği ise okuyucuyu tefekküre sevk etmesi. Bu bağlamda en sevdiğim kısımlardan biri ile incelemeyi bitirmiş olayım; "Hicret ve niyetin kimin için? Bir gece yarısı uyandığında yatağından kalk, şöyle yıldızlara bir bak. Düşün!"
Tasavvufi Hikmetler
Tasavvufi HikmetlerAtaullah İskenderi · Dergah Yayınları · 2016859 okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
18 günde okudu
“ Hallerin hepsi ‘kabz’ dan ibarettir. Çünkü velî, halini muhafaza etmekle emronulmuştur ve muhafazası emredilen herşey ‘kabz’dır. Kader ile beraber hareket etmek ise tamamen ‘bast’ halidir. “ diyor Abdülkâdir Geylâni Hazretleri. Kabz yani sıkıntı, içsel bir zorluk. Sahiden düşündüğümüz zaman ibadetler kula zor gelir. Haramlardan kaçmak, helaller ile yetinmeye çalışmak… Ne kadar Allaha kul, peygambere ümmet olsada insan bir noktada illaki bu zorluğu yaşar. Bast yani ferahlık, rahatlık, genişlik. Yine baktığımızda kadere rıza gösteren kul, sâye yani Allah’ın gölgesine sığınmıştır bir kere. O kabz hali kulu pişirir yakar da yakar, en sonunda bast haline eriştirir. Gönlündeki durum ekseri kabz değil bast halini alacaktır artık. Lütfunda hoş, kahrında hoş ya Rabbi! cümlesini sıkıntıda iken de rahatlıkta iken de söyler. Çünkü bilir her gelen O’ndan ve yine O’nun haberi dahilinde gelir. Hiç bir nimet yoktur ki kulun nasibinden alınıp kula verilmesin yahut başkasına verilsin. Her nasip vaktine esirdir yalnızca. Veriyorsa da yüceliğindendir, vermiyorsa da. 2 şık var; Ya duamız yahut nimetimiz geciktirilir daha güzel olması için. Yahut verilmez hakkımızda hayırlı değildir. Her nimeti doğru yolda tasarruf edemez kul çünkü. Bize düşen, kadare rıza gösterip şükretmek. Kabz halinde olsakta şikayet etmemek. Allah herşeyi en doğru bilendir…
Fütuhu'l-Gayb
Fütuhu'l-GaybAbdülkadir Geylani · Sufi Kitap · 20191,467 okunma
·
Puan vermedi
Sayfa 21
Kavram olarak kabz, ruhen tutukluluk, içine kapanma, bir şey düşünmeye ve söylemeye isteksizlik demektir. Bast ise ümitle dolma, ruhen genişlik ve coşkunluk, anlama ve kavramada açılma halidir. İnsan zaman zaman ruhen daralır veya ferahlık duyar. Kabz hali celalî, bast hali ise cemalî bir tecellidir.
Âyine
ÂyineLamia Levent Abul · Diyanet İşleri Başkanlığı · 202054 okunma
100 syf.
·
Puan vermedi
AYIN ŞIN KAF (AŞK) ع ش ق “Ayın,Şın,Kaf, Üç Harf Beş nokta” Aşk ya da ışk kelimesi ayn, şın ve kaf harflerinden ve bu harflerin üzerindeki beş noktadan oluşur Yusuf’un güzelliğine tutulan Züleyha. Kimi zaman Ferhad, kimi zaman Şîrin, kimi zaman Mecnun ile Leylâ…Ne uzunluk, ne derinlik, ne de genişlik. Noktanın sonsuzluğu bu! Noktanın sonsuzluğu
Aşkin İkindi Söylencesi
Aşkin İkindi SöylencesiKamil Küpeli · Ses ve İz Yayınları · 20173 okunma
106 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sırrın Sırrı
Şeyh-ül Ekber Muhyiddin İbn Arabi hâzeratı âlemin sırlarını ehline ifşa ediyor. O, her makamda ve mertebede ayrı bir yüz, her yüzde ayrı bir güzellik, her güzellikte ayrı bir aşk, her aşkta ayrı bir gamze, her gamzede ayrı bir eda, her edada ayrı bir işve, her işvede ayrı bir naz ve her yerde ayrı bir başlangıç gösterir. Bu nedenle divane ve perişan aşık, türlü hâllere ve sevdalara uğrar. Gah kabz, gah celal ve gah bast mazharı olarak, zevk, şevk, safa ve cemal üzre naz ve niyazla sıfatlanmış olur. Böyle olunca, arif niçin kendisini belirli bir itikadla ve halle kayıtlasın?
Sırrın Sırrı
Sırrın SırrıMuhyiddin İbn Arabi · Revak Kitabevi · 201568 okunma
Reklam
296 syf.
·
Puan vermedi
* Allah zatı ve nurlarıyla görünmez, gizlidir, bâtındır. Fakat eserleriyle zâhirdir. Her nesnede müşahede edilebilir. * Şükür mevcut nimetlerin bağı, mevcut olmayanların ise avıdır. * Çoğu kere bast aydınlığında elde edemediğim faydayı sana kabz karanlığında verir. Fayda açısından hangisinin size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. * Seni ne zaman mahlukattan uzaklaştırıyorsa bilki sana bir ünsiyet kapısı açmak istiyor. Ne zaman ki dilini duaya sevk ediyor bilki sana bir şeyler vermek istiyor.
Hikem-i Ataiyye
Hikem-i AtaiyyeAtaullah İskenderi · Semerkand Yayınları · 2019859 okunma
465 syf.
·
Puan vermedi
Müellifimiz, tam adıyla Muhyiddîn Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî el-Hâtimî et-Tâî olan Muhyiddin İbnü'l-Arabî (1165 - 1240) Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir. Kısaca el-Fütûḥât olarak da anılan eserin tam adı el-Fütûḥâtü’l-Mekkiyye fî maʿrifeti’l-esrâri’l-mâlikiyye ve’l-mülkiyye’dir. Eser 1201-1231 yılları arasında tamamlanmış olup,
Fütuhat-ı Mekkiyye 9
Fütuhat-ı Mekkiyye 9Muhyiddin İbn Arabi · Litera Yayıncılık · 201314 okunma
112 syf.
·
Puan vermedi
Zaviye-i kaime halinde iltisak-ı mafsal.
BİSMİLLAH... Babası şair İsmail Safa olan Peyami Safa'nın bu romanı, birinci şahıs bakış açısıyla eserdeki baş karakterin bir hastalık ile yaşadığı imtihan sürecinde hissettiklerini, düşüncelerini ve başına gelenleri anlatıyor. Nüzhet isminde bir genç kıza karşı ilgili olan bu baş karakter hisleri ve aynı ortamda bulundukları anlar neticesinde,
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Dokuzuncu Hariciye KoğuşuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 2022101,9bin okunma
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.