Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“SOMAS’TAN AY IŞIĞINA” VE MEHMET KUVVET M.NİHAT MALKOÇ Mehmet Kuvvet Trabzonlu bir şiir işçisi… Daha düne kadar böyle anılıyordu; fakat artık ona bir de “öykü yazarı” sıfatını eklememiz gerekecek. Zira değerli şair ve yazar dostum Mehmet Kuvvet “Somas’tan Ay Işığına” adlı bir öykü kitabı çıkardı geçenlerde. Bugüne kadar şair olarak bildiğimiz
Nikos Kazancakis [18 Şubat 1883-1957]
...ölüm bazen hayatımızın içine, baş döndüren bir koku gibi akar; hele de ıssız bir yerde olup, ay ışığı ve derin bir sessizlik varken, insanın vücudu yeni yıkanmış, hafifçecikken ve ruhun karşısına aşırı engeller çıkmazken, yani uykuda. İşte o vakit, bir an için hayatla ölüm arasındaki yarım duvar saydamlaşır, insan onun arkasında,
Reklam
İshakpaşa Sarayı’ nın avlusunda dolaşırken, türbe denilen kümbetin başında, yaşlı bir İngiliz turistle söyleşiyoruz. Seksenli yaşının sonuna gelmiş bu İngiliz kadın, yürürken kullandığı bastonunun tutamağını oturak gibi kullanarak ancak ayakta durabiliyor. Bir yandan da fotoğraf çekiyor. işlemelerin, kümbetin, uzakta görülen kayalıkların, gök yüzündeki bulutların fotoğrafını çeken kadın, bir süre sonra bir duvarın dibinde çantasından çıkardığı kağıtlara bir şeyler yazmaya başladı. Yanaşıp sohbet etmeye başladık. Torununa mektup yazdığını söyledi. Burada gördüklerini, yaşadıklarını anlatıyormuş torununa. Torununun bunları okuyup okumayacağını sorduk, çünkü bu kuşaklar artık mektup yerine kendilerine gelen e- postalara itibar ediyorlar. Yaşlı kadın, ‘’önemli değil okuyup okumaması, ben yazıyorum, kendim için yazıyorum, böylece de anılar ediniyorum, anılar edinmeliyiz dedi. ‘’ Anılar ayakta tutar bizi’’ diye de ekledi. Yaşlı kadının bu sözleri şair Şükrü Erbaş’ı müthiş etkilemişti. Hicri İzgören’i de, beni de sarsmıştı doğrusu. Doksanına gelirken bu kadın anılar edinmekten söz ediyordu. Biz, hangimiz, gezip gördüklerimizden, yaşadığımız günden anılar edinebiliyoruz? O yaşlı kadının bize öğrettiği bir şey vardı: Anılar edinmeliyiz… Hem öyle birilerine anlatmak için falan değil, çektiğimiz fotoğraflarla albümler doldurmak içinde değil. Yaşamı anlayabilmek, arkadaşlığı, yoldaşlığı sağlam kılmak için anılar edinmeliyiz.
Acı Hikaye
Kaçırılan bir çocuğa dair ... Genç kadınların ısrarı üzerine hâkim bey kibarca öksürüp sandalyesinde biraz doğruluyor. Herkes ağzına bakarken, “Sizleri meşgul etmekten çekiniyorum gerçekten” diyerek yan çizme eğilimini belli edince karısının, “Hadi ama uzatma, herkes dinlemek istiyor” demesi üzerine tane tane, güzel bir Türkçeyle
Sayfa 163 - Kaçırılan bir çocuğa dairKitabı okudu
Bu güzel metaforların şifresini kendi başına çöz; derinlemesine düşün onlar hakkında. Bu yüzden hikayeler üzerinden konuşuyorum. Onlar üzerinden hiç kimse konuşmamıştı. Niçin ben bu küçük hikayeler üzerinden konuşuyorum? -sadece nasıl düşüneceğine dair sana birkaç ipucu vermek için. Bunlar bu hikayeler üzerine yapılan yorumlar değiller; ben bir
9. BÖLÜM SONSUZ SABIR Bir zamanlar cennet meyvesini işitmiş olan bir kadın vardı. Ona tamah etti. Adına Sabar diyeceğimiz bir dervişe sordu, “Bu meyveyi nasıl bulabilirim ki böylece mevcut bilgiye erebileyim? “Sana verebileceğim en iyi tavsiye benimle çalışman olur,” dedi derviş. “Fakat böyle yapmazsan, kararlı bir şekilde ve bazen yerinde
Reklam
ayet İstanbul Boğazından, son padişahla son şehzadesini alarak uzaklaştı.Hiçbir şey kalmadı geriye.Bir büyük boşluk kaldı geriye.Bir de bütün bunları, bulutların ufuk üzerinde koştuğu güz akşamları, kıyıya iyice yanaşan masal gemilerinin gölgelerine bakarak ve dahi o gölgeleri kendisi gibi görebilecek başkalarının varlığını da vehmederek dalgalara
Emire Nişli ~ 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü~
~~ TARİHÇE ~~ melisababy.blogspot.com.tr 8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere müdahalesi ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan
445 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.