Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 saatte okudu
Sessiz bir roman bu, çocuklar uyanmasın diye
“Sessiz bir roman bu, çocuklar uyanmasın diye.” Çocuklar, hayaletler ve üç kuyruksuz kediyle karanlık köşelerde dolanıp “..yere düşmüş olan, düşen ve düşmeye devam eden şeyleri topluyor..” kadın. Şiirler düşüyor, yere, şairler, hesaplaşmak gereken anılar düşüyor, kadınlık ve annelik, ölmüş bir ağaç ve hamam böcekleri.. Gözenekli bir roman bu. Gözenekler, kurgunun gerçeğin içine girip orada ayaklarını uzatmasına yetecek kadar geniş. Kadın ya da yazar, ya da şair mi demeli ona, boşluklar bırakarak yazıyor, kendine de girip yerleşebileceği bir yer kalsın diye. Kurguyla gerçeğin kollarını birbirine dolamanın enfes bir örneğini çıkarıyor ortaya Luiselli. “Dikey anlatılan yatay bir roman bu.” Kadının bilincindeki dünya ile günlük hayatın hayhuyu arasında seksek oynayarak kuruluyor hikaye. Daha çok zihnin içindekileri okuyoruz. Onları şimdiki zamanın şalına sarıp, belli bir zaman sıralamasından azade kılıp tekrarlarla beslediğinden İdeal Defter’i hatırlatıyor insana. Dil yalın, olaylar küçük, mekan dar. “Asla gereğinden fazlasını katmamak, fazla yüklememek, süsleyip püsleyip donatmamak.” Luiselli’nin tarzı, anladığım kadarıyla. Arka kapakta “romancının masa başındaki yalnızlığını edebiyatın coşkun kalabalıklarıyla doldurmak.” dedikleri şeyi kelimeleri incitmeden yapıveriyor. Bir tanışma kitabıydı bu benim için. Girdim koluna Luiselli’nin.
Kalabalıkta Yüzler
Kalabalıkta YüzlerValeria Luiselli · Siren Yayınları · 2016103 okunma
Kadınlık, korunması gereken bir uğraş olmaktan çıktığı zaman her şey mümkün olur.
Reklam
”kadınları korumaktan vazgeçmeniz lazım, onları farklı uğraşlarla baş başa bırakın; asker olsunlar, denizci olsunlar, otomobil sürsünler, liman işçisi olsunlar. kadınlık korunmaya muhtaç bir varoluş olmaktan çıkınca, her şey olabilir.”
Çünkü, hayat paylaşılacak değil, bölüşülecek bir şeydir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.