Son bölümü olduğu gibi Kürt milliyetçiliği kokan, yazım hatalarıyla dolu, neden bahsettiği bile belli olmayan saçma sapan bir metin. Kitap demek bile iltifat olur. Hammurabi'den giriyor, Avatar filminden çıkıyor, hızını alamayıp 2012 filmine atlıyor. Kafalar karışık, muhtemelen farklı zamanlarda farklı konularda yazdığı yazıları derleyip kendince çelişkiler başlığı altında kitap yapmaya çalışmış ama ortaya tarihin gördüğü en garip metin çıkmış. Serinin diğer kitaplarına devam ediyorum. Mısır medeniyeti ile ilgili olandayım ve kitabın yarısına geldim, bu da bunun gibi. Sürekli tekrarlar, damdan saptan atlayıp duran, bütünlüğü olmayan bir akış. Atlantis ve mu kıtası gibi mitolojik, gerçekten varlığı ispatlanmamış kavramları gerçek kabul edip üzerine teoriler inşa etmeler... Gerçekten saçmalık... Niye okuyorsun diye soracak olursanız çok sevdiğim bir insan tavsiye etti ve üzerine konuşmak için okumamı rica etti. Ne konuşacağım onu da bilmiyorum ama hatır için çiğ tavuk bile yiyebilecek olan birisi olarak galiba bu seriyi bitiremeyeceğim.
Orlando, bir nevi sahte bir biyografi. Ama bir biyografiye göre fazlasıyla fantastik, fazlasıyla eğlenceli. Zaten yazar bunu kaleme alırken kendini tatile çıkardığını söylemiş.Tatil dediğin başka yerler görüp yeni şeyler denediğin, eğlendiğin bir aktivite sonuçta.
-Jerome_David_Salinger608.jpg){kind=small}
