Bayram ola ....
Bir kahve kokusunda ,ya da tadı damağınızda bir tatlı dilimde kaldı bayramlar..şimdi kahve de gurbet,tatlı da gurbet kokusu var...
Bir kadın uyandı bu sabah.
Evinde kızılca kıyametler koptu.
Kapılar çarpıldı, sesler yükseldi.
Anladı ki evi aslında cehennemiydi.
Bir kadın uyandı bu sabah.
Burnunu kahve kokusu doldurdu.
Sımsıkı kollar sarmaladı bedenini, sıcacık bir Öpücük kondu burnunun ucuna.
Gitmek
Ben gidiyorum,
Gönlünce olsun herşey
Gece uyuyamadım, uykum var çok
Aklım ruhumla kavga ediyor hayallerimde
Gece kaç kez ismini haykırarak uyandım
Bilmiyorum
Yorgunum bir kahve daha dolduracağım kendime
Sütsüz, şekersiz
Dışarda tozlu bir yağmur yağıyor cama
Nasıl hissetmez ki insan toprak kokusunu yağmurda
Öylesine pis, öylesine beton olmuş bu
💙
İnsan...
Umutlarına kahve içerken...
Hayallerine düşen...
Çay kokusunda uyanır.
#şiirleringölgesindekiadam
#asse
#Mavi
#mutlupazarlar
Bir sabah her zamanki gibi kahve yapmış amcamı bekliyordum. Gelmeyecekti. O gece ölmüştü. Kazağı bir taburenin üzerinde dinleniyordu. Sanki bir insan. Yorgun. Yüzümü ağlayarak sevdiğim birinin kollarına gömer gibi kazağa gömüyorum. Amcam burada, capcanlı, sigaranın soğuk kokusunda, çimento tozunda, badana tutkalında... (PHILIPPE CLAUDEL / Kokular)
Bir sabah her zamanki gibi kahve yapmış amcamı bekliyordum. Gelmeyecekti. O gece ölmüştü. Kazağı bir taburenin üzerinde dinleniyordu. Sanki bir insan. Yorgun. Yüzümü ağlayarak sevdiğim birinin kollarına gömer gibi kazağa gömüyorum. Amcam burada, capcanlı, sigaranın soğuk kokusunda, çimento tozunda, badana tutkalında... (PHILIPPE CLAUDEL / Kokular)
Can
Oturdum ekmek tadında sevdim seni
Çiftçinin nasırlı elleri kadar emektar sevdim
Buğdayın un'a,
Un'un ekmeğe dönüşmesi gibi dönüştüm sana
Bir fırının sıcaklığında ısındım
Yoksullukta ayrı varlıkta ayrı sevdim
Oturdum kahve kokusunda sevdim seni
Kahvenin yanında gelen lokum tadında sevdim
Memelerin ki lokum kadar yumuşak
Dudakların kahvenin rengi
Tenin dudaklarımı yakan kahve sıcaklığında
Saçların kahve köpüğü gibi dalga dalga
Oturdum şarap tadında sevdim seni
Yıllar geçtikçe güzelleştin
Kanıma rengini verdin
Canıma can
Mert Mutlu
Ne zaman Ankara'ya kar yağsa Elim gönlüm, Çocukluğum buz tutar
Ankara'ya
Öyle yakışırdı ki kar.
Asfaltlar ışıldar,
Buz tutardı resmi yalanlar...
Kimse keman çalmaz belki ama
Çok keman çalınsın balolarında
Diye yapılmış
Gri
Yine sana.
Sonra bir bakarsın buluştuğumuza ağlarız biraz
Sevinçten dolar gözlerimiz
Yanaklarımız hayadan kızarır da
En çok biz severiz bizi
Kavuşuruz bir pencere gölgesinde
Mutfağın dumanlı kokusunda
Sonra kahve eşliğinde gülümser
Olmadığımız anları tekrar yaşarız
Beraberce büyür
Öyle veda ederiz dünyaya
Ne kadar sevsek de yetmez bize
Nasıl ki şimdi özlemin diğer adı sensen
Hep ruhumu tamalayan da sen olacaksın
Sensin işte
Şiirlerin en zarifi
Minik evimsin..🧡