Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Neslihan

Neslihan
@kahvecikahve
insan neden uğraşır içinin kumaşıyla, neden susar, bağırır, ağlar, dağılır bir taşa neden derdini anlatır durmadan?
Yüksek Lisans
Ankara
9 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
,çünkü kimi anlar vardır ki sessizlik bir şiir olur.
Reklam
Birinin gitmesinin ne demek olduğunu bilirim. Bir hafta ıstırap çekersin, sonra bir hafta üzülürsün, derken unutmaya başlarsın ve sonra, hiç böyle bir şey olmamış gibi, sanki tüm bunlar başka birinin başından geçmiş şeylermiş gibi gelir ve omuz silkmeye başlarsın. Hayat işte, bu işler böyle dersin. Bunun gibi aptalca şeyler işte. Sanki bir şeyleri sahiden sonsuza dek kaybetmemişsin gibi.
Beni alıp götürecek bir itkinin korkusuz beklentisi içinde, kendimi askıya alınmış gibi hissediyordum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Neslihan
Bir kitabı okumaya başladı
Büyücü
BüyücüJohn Fowles
8.4/10 · 2.174 okunma
Yıllarca daha iyi bir hayata hazırladım kendimi, dedim ama beklentim hiç gerçekleşmedi. Çok uzun bir süre duygusal ve melankolik bir ruh haliyle sızlanıp durdum. Ama sonunda şunu anladım: insandan beklenen mutsuzluğuyla ihtiyatlı bir ilişki kurması.
Reklam
Bir kez sevmiş olan ve hâlâ seven biri, kendini aşka elverişli bir hale getirmenin ne kadar zor olduğunu, ne kadar uzun sürdüğünü bilir. İnsan acı çekerken anlar aşk için emek vermeye bir daha kolay kolay kalkışamayacağını. Çekilen acı bir tür aşk tembelliği yaratır. Acı çeken kişi, bu kadar ağır bir işi boşu boşuna yaptığından korkar.
Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında Aşklarım, inançlarım işgal altındadır
Sayfa 159
yazgısını denemeye devam etmek insanın en iflah olmaz arsızlığı. o da olmasa ne yapardım?
Oysa insan her an kendisinin farkında olduğunu sanır. Ama öyle değil. An gelir bir eliyle diğer eline dokunur yekpare bir vücudun içinde olduğunu hayretle anlar. Sonra elleri yüzüne gider. Kendini karşıdan görüyormuşçasına açılır gözleri. Tüm oluşların içinde, tüm arayışların zihninde olduğunu birden kavrar.
Reklam
"Karşıma çıktığınızda mutsuzluğu yüreğinden kaynaklanan bütün insanlardaki o çekicilik vardı üstünüzde. Ben acı çekenleri peşinen severim, böylece melankoliniz benim için büyülü bir güzellik, mutsuzluklarınız benim için bir çekicilik haline geldi ve bütün düşüncelerim, ruhunuzun hoşluklarını gösterdiğiniz andan başlayarak bendeki sizinle ilgili tatlı anılara bağlanıverdi elimde olmadan."
Ama yine de dönmek kof bir karın gibi ağrıyor içimde. Terk etmeyi beceremeyişimin sebebini arıyorum. Sonların veya başlangıçların insanı olamamak yaşanan anları üstüme yığıyor, yığıyor, yığıyor. Oysa zaman zaman ayıklamak lazım onları, yok saymak veya gerçekten öldürmek. Ya unutmalı ya da yazmalıyım hayatımı.
Onlardan biri olmayı o kadar çok isterdim ki. Yaşamaktan başka uğraşı olmayan biri olmayı. Ben neyim sanki?
Yalnızlığımdan başka kaybedeceğim ne vardı ki? Filiz bana bir şey hatırlatmıştı. Hayat olmaktaymış! Bu gerçeği unutmuşum ben. Odama çekilip kendimi kelimelerin arasına gömdüğümden beri unutmuştum insanların hareketini, hayatın akışını, tüm devinimi, sevmeyi, sevişmeyi, öpmeyi, hissetmeyi. Hayat işliyormuş meğerse. Herkes benimle aynı anda köşesine çekilmemiş.
Anlıyorum. Görüyorum. Bu yüzden razı gelemiyorum yaşama. Herkesinki gibi bir yaşama.
Sayfa 26
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.