Özlemini çektiği şeyi Kur’an’da bulmadıkça,
manevi ilerlemeyi gerilemeden ayırmasını bilmedikçe,Rabbi ile yetinip kullara ihtiyaç duymadıkça,o kişi Allah dostu olamaz!
Serdar Tunceri tanıyordum elbet ama kitap olarak tanışma kitabım oldu.Öyle güzel öyle lezzetli idi ki. Tasavvufu bu kadar etkili anlatan,sıkıcı olmayan,düşündüren kalbi hoplatan,
harekete geçiren hikayeler vardı.Her hikayede bu benim hikayem en çok bunu sevdim diyerek kitap sonuna geldim.
Herkes okumalı.
“Satır Arası Hikayeler” Serdar Tuncer’in “Âşık olan neylesin?” kitabına aşık olmamdan sonra aldığım ve okuduğum bir eser oldu. Hikayeler çok güzel ama Serdar Tuncer’in arada yorumlarına bizim görmediğimiz pencereden baktırmasına ihtiyacım vardı. Âşık olan neylesin kitabında yorumları ile anlatımı ile hikayeler çok zengindi bu kitapta biraz hikayeler yalın,süssüz kalmış.
İmam Gazali’nin “İhyâû Ulûmi’d-Din” adlı eserinin nefis terbiyesi ve ahlakı güzelleştirme kısmının tercümesi olan bir kitaptı.Kısa bir kitap ama içi öyle dolu dolu ki..Evet her birimizin yaratılıştan gelen bir fıtratı var ancak bunun yanında ahlakı güzelleştirmek kişinin kendi çabasına bırakılmış.En çok üzerinde durulan güzel ahlak ve müridlikle bağdaşmayan özellikler şehvet ve öfke idi.İnsanın ahlakını güzelleştirmesi ve nefsini terbiye etmesinin bir alışkanlık süreci olduğunu ve tanıdığı insanların güzel huylu kişilerle arkadaşlıkla teşekkül ettiğini bastırarak anlattı.Nefsimizin kötülüklerini görmeli bunları düzeltmeye gayret etmeliyiz,mürid olmak nefse savaş açmak için evvela az uyumalı,az yemeli,az konuşmalıyız.Belki tüm bunları yapamayız ama istikamete ulaşamıyorsak bile buna yakın olmak için gayret etmeli,hiç değilse o yolda olmalıyız.
Rabbimizin çaba gösteren ve güzel ahlâklı kullarının arasında olmak duasıyla.