Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
İsterdim ki....
İsterdim ki düşme gözlerimden ve adını tükürtme dilimden.... Degerlim kal . Seni gördüğüm dar sokaklarda , kafamı eğdirme önüme.... .... Bir selama değsin geçmişimiz... Hak etsin ufak bir tebessümü.... Dik dur isterdim karşımda , yaşanmışlığın hatrına.... Nurşen Yıldırım
Reklam
İsterdim Ki
İsterdim ki, düşme gözlerimden. Ve adını tükürtme dilimden. Değerlim kal. Seni gördüğüm dar sokaklarda, kafamı eğdirme önüme. Bir selama değsin geçmişimiz. Hak etsin ufak bir tebessümü. Dik dur isterdim karşımda, yaşanmışlığın hatrına. Tutulduğumda yeni bir sevdaya, Adamlığınla hatırlamak isterdim seni, silip atmak yerine benzersiz
TYBALT: Romeo, sana karşı içimde beslediğim sevgi, bu sözden daha iyisini bulmakta aciz kalıyor: Sen alçağın tekisin! ROMEO: Sana olan sevgimin nedeni, böylesine bir selama öfkeyle karşılık vermekten alıkoyuyor beni. Ben alçak değilim. Hadi, hoşça kal! Anladım ki sen beni hiç tanımıyorsun.
Sayfa 127Kitabı okudu
Allah Teâlâ’nın: “Ve ibâdur rahmânillezîne yemşûne alel ardı hevnen ve izâ hâtabehümül câhilûne kâlû selâmâ” yani (Mealen) “Rahmân’ın kulları o kimselerdir ki, yeryüzünde tevâzuyla yürürler; câhiller kendilerine hitâb ettiğinde “Selâm” derler” (Furkân; 25/63) sözünden öğrenilir. Bu kullar ebrâr denilen
Selam
İslâm’da selamlaşma aynı zamanda dualaşmadır: Selam, içinde sevgi, saygı, barış, dostluk, kardeşlik, arkadaşlık da bulunan bir sihirli sözcüktür... Sözler ve hareketler toplumdan topluma değişir: Meselâ, dillerini çıkartarak (Tibetliler) selamlaşanlar olduğu gibi, burunlarını sürtüştürerek (Yeni Zelanda’da yaşayan Maoriler) veya el kaldırarak
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
“Bir şey yap, huzura vesile olsun”(15) Bir şeyler yapmalı, Mustafa Kutlu’nun dediği türden bir şeyler, huzuru getirecek bir şeyler. Mesela açmalı kitabın kapağını, Seyfettin’i sevmeli. Baharı insanlar getirir. Seyfettin baharın müjdecisidir. İyi adamdır. Onu sevmeli. Sade onu mu? Yolda geçen adamı sevmeli, parkta oynayan çocuğu
Hüzün ve Tesadüf
Hüzün ve TesadüfMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20073,938 okunma
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
Sayfa 334 - Ötüken
16 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.