Başlamamdan 24 saat geçmeden bitirdim kitabı. İyi bir öykücüyle tanıştığıma tam olarak kani oldum.
*Yazar 1966 doğumlu. Boğaziçi mezunu. Uzun yıllarını yazmaya adamış bir öykücü*.
Olay ağırlıklı öyküler yazmış. Basit gibi görünen ama derinine bakıldığında hayatın arka planının fotoğrafını çeken, söylenilmeyenleri, dillendirilmeyenleri çok iyi ifade eden öyküler.
Kimi yerde Sait Faik kimi yerde Haldun Taner kimi yerde Ömer Seyfettin esintisini hissettiğim ama yazarın kendi damgasını vurmayı da ihmal etmediği güzel ve akıcı bir anlatım...
*Kafede, üniversitede, evde, takside, plajda başımıza geliverenler, tatile çıkanlar, kendi yolunu çizenler, kalbi kırıklar, eve dönenler, aşıklar, seçmediği hayatı yaşamak zorunda kalanlar, macera peşinde koşanlar, hayal kırıklığıyla tanışanlar, aile işinde çalışanlar, umut edenler, dünyayı ömçnemseyenler, kendi içine dönükler, terk edilenler, bekleyenler, hayalperestler, kabullenenleri anlatan yirmi yedi öykü*.
Yazar, çok güzel bir anlatıcı. Öykülerin tümünde ağır basan tema *yalnızlık*.
Kendini anlatamayan, çevresi tarafından anlaşılmadığı için mutsuzluk yaşayan *yalnızlar*...
Çokluğun, kalabalığın bizi her taraftan kuşattığı bir zamanda yalnızlığın kalbine doğru bir yolculuk yapmak isteyenlere şiddetle öneririm. Üstelik usta bir kalemin refakatinde...