İsteklerine ulaşabilmen için sıkıştığında dua etmek değil, yaşamının her ânında, tüm var oluşunla dua olman gerekir. Sonsuz kabulleniş budur aslında. Acizce ve çaresizlikten dua ederek değil. Dengede kalıp büyük resimdeki yerini, görevini, öğreneceklerini ve yapabileceklerini görerek. İstemek yerine olmayı seçerek.
"Kalp kırıklığı böyle bir şey. Kırıldığı yetmez, sağa sola saçılır kı­rıkları."
Sayfa 77 - Fehime Halamı Kaybedip Tekrar Bulduğumuz GünKitabı okudu
Reklam
Kalp kırıklığı böyle bir şey. Kırıldığı yetmez, sağa sola saçılır kırıkları. Fehime'nin kalp kırıklarını kimse süpürmüyor yerden. Bir kürek dolusu kırık var oysa, yürüdükçe ayaklarına batıyor, tabanlarını kesiyor, dilim dilim yarılıyor vücudu, kan akıyor Fehime'nin içine, kuruyup kalıyor öyle. Ağlamıyor, gülmüyor, hissetmiyor Fehime. Bekliyor sadece. Kanadıkça daha çok bekliyor. Hiçbir zaman affetmiyor peşine düşmeyen ailesini, affetmiyor ama unutmuyor da. Bir omzunda kocasının, anasının, çocukların, evin yükünü taşıyor; bir omzunda unutulmuş olmanın yükünü. Fakat kadınlar yükü sadece omuzlarında taşımıyorlar, sırtlarına da biniyor, karınlarına da, kasıklarına da.
333 öğeden 341 ile 333 arasındakiler gösteriliyor.