Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İMAM ŞAFİİ'NİN MEŞHUR ŞİİRİ ⊱ ───── ❀ ❀ ❀ ───── ⊰ دَعِ الْأَيَّامَ تَفْعَلُ مَا تَشَاءُ Bırak zaman ne dilerse onu yapsın دَعِ الْأَيَّامَ تَفْعَلُ مَا تَشَاءُ
"Sağlık ve huzur en büyük armağan, bağlılık ve sevgi en iyi ilişki, kanaatkârlık ve vefa en büyük servettir, neşeli ve keyifli çok güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle, gününüz aydın, gönlünüz aydın olsuunn." 🧡☕🏵️🦋🐬🐞🐦🍀🐇🐢
Reklam
"Kanaatkarlık, tükenmeyen bir hazinedir." (Hz. Ali ra.)
Dost istersen “Allah (c.c.)” yeter. Yârân istersen “Kur’ân-ı Kerîm” yeter. Mal istersen “Kanaatkârlık” yeter. Düşman istersen “Nefis” yeter. Nasihat istersen “Ölüm” yeter.
Bil ki, kanaatkarlık en büyük zenginliktir.
Ali Haydar Zuğurlu
Ali Haydar Zuğurlu
Kanaatkârlık, gönül zenginliğidir; dolayısıyla malın, servetin çok veya az olmasına bağlı değildir.
Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak
Hz. Fatıma ve Hz. Ali İkliminde Aile Olmak
Reklam
Leman Dergi
* Kanaatkarlık adı altında yaşam yaşamsızlığa dönüştü.
Sokrates
*** "Kanaatkârlık, doğal zenginlik; lüks ise yapay yoksulluktur."
Fernando Pessoa
Mutlak erdemlilik ya da kanaatkarlık gibi mutlak şeyleri asla geliştirme: En büyük irade gücü gösteren kişi, içmeyi sevip de az içendir, yoksa hiç içmeyen değil.
İMAM ŞAFİİ'NİN MEŞHUR ŞİİRİ ⊱ ───── ❀ ❀ ❀ ───── ⊰ دَعِ الْأَيَّامَ تَفْعَلُ مَا تَشَاءُ Bırak zaman ne dilerse onu yapsın ━━━━━ ⸙ ━━━━━━ ⸙ ━━━━━
Reklam
"ÇOCUKLAR: "MÜŞTERİLİK ÖĞRENCİSİ!.."
- "Reklâmcılık yüzyılın son çeyreğinden itibaren, giderek daha da oburlaşan bir iştahla çocuklara yöneliyor ve çocukluğu muhasara altına alıyor. Bazı araştırmalar üç yaşında bir ABD’li çocuğun ortalama 100 markanın logosunu tanıdığını gösteriyor. Elektronik medyanın yaygınlık kazanmasıyla reklâmcılar anne babayı bir kenara iterek, kolaylıkla etki altına alabilecekleri çocuklara doğrudan konuşmaya başladılar. Televizyonun girdiği her ev artık fethedilmiş bir toprak parçası gibiydi, reklâmcılar "vaad edilmiş topraklar"ı olan çocukluğa kolayca erişebiliyorlardı. Göz telkine yatkındır, görülen şey daha kolaylıkla arzu edilir. Çocuklar için istenmesi elzem şeyler bir resmi geçit hâlinde gün boyu televizyon ekranından akar gider. Şirketler artık çocuklara yeni bir rol biçmişlerdir, onlar "müşterilik öğrencisi"dirler; arzu etmeyi, ihtiyaç hissetmeyi, sâhip olmayı, sâhip olmakla geçici de olsa bir mutluluk ve tatmin bulmayı öğrenmelidirler. Bu süreç ancak manevî değerlerin tersyüz edilmesiyle işler: Kanaatkârlık, özdenetim, tasarruf ve sebatkârlık gibi geçmiş değerlerin içi boşaltılır ve çocuk, David Riesman’ın deyişiyle, "Pepsi-Kola ile Koka-Kola arasındaki farkı bilmek üzere eğitilir". Anne ve baba, reklâmcılık endüstrisi tarafından bir kenara itilir, onların görevi çocuğun talep ettiği ürünlerin parasal kaynağını sağlamaktan ibârettir..." [Kemal Sayar “Reklamlar, Çocuklar ve Oyuncaklar” isimli denemesi]
Simurg Efsanesi
Kuşların hükümdarı olan Simurg, bilgi ağacının dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş.  Bir gün dünyanın bütün kuşları bir araya gelip, kendilerini yönetmesi için bir padişah seçmeye karar vermişler. Hüthüt, kuşların Simurg adında bir padişahı olduğunu söylemiş ve bütün kuşlar Simurg'u aramak için yola çıkmışlar. Simurg’un yuvası, Kafdağı’nın tepesindeymiş. Oraya varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmaları gerekiyormuş. Fakat zamanla yorulup, Hüthüt'e mazeretler söylemeye başlamışlar. Hüthüt, hepsine doğru ve ikna edici cevaplar vermiş, Simurg’un olağanüstü özelliklerini ve güzelliklerini anlatmış. Söylenenlere ikna olan kuşlar, yine onun rehberliğinde Simurg’u aramak için yola koyulmuşlar. Yedi vadiyi aşana kadar, kimi kafileden ayrılmış, ya aç susuz can vermiş, ya denizlerde boğulmuş, ya da vahşi hayvanlara yem olmuş. Yedinci vadi, "Yokoluş"a geldiklerinde geriye sadece otuz kuş kalmış. Kaf dağına varmışlar ve Simurg’un yuvasını bulunca öğrenmişler ki; Simurg Anka, "otuz kuş" demekmiş. Onların hepsi de Simurg’muş. Her biri de Simurg’muş!  30 kuş, anlar ki; aradıkları sultan kendileridir ve gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur. Kuşlar Simurg, Simurg da kuşlarmış! Görünen otuz kuş, Simurg’un kendileri olduğunu anlayınca;artık ortada ne yolcu kalmış, ne yol, ne de kılavuz.. Çünkü, hepsi birmiş. Vadilerin adları sırasıyla: İstek, Aşk, Ustalık, Kanaatkarlık, Yalnızlık, Şaşkınlık, Yokluk(fena) vadisi
138 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.