Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Evlilik anlaşmasından dokuz muhtemel sonuç doğar. Kahramanlar değişip çeşitlenebilir ama hikâye muhakkak bu dokuz konu başlığı altında sınıflandırılır. Umduğum gibi değil ama düzelecek. Kanaatkârlık. Umduğum gibi değil ama üstesinden gelmeliyiz. Uzlaşmacılık. Umduğum gibi değil buna katlanamayacağım. Başarısızlık. Tek seferde ikişerli seçilen üç formülün permütasyonu dokuz eder ve bunlar evliliğin titreşimlerini oluşturur.
Eski Araplar
İslam öncesi Arap Yarımadası'nda yaşayan Arapların büyük çoğunluğu çok sınırlı su kaynakları çevresinde, sert çöl hayatı yaşayan ve geçim zorluklarından dolayı, zaman zaman çevre kabilelere saldırmak suretiyle yağmacılık yapan, gerektiğinde bu yolda karşı kabileden insanları öldüren ya da kaçırıp esir eden topluluklardı.24 Bütün bu olumsuzluklara zamanla oluşan kan davaları da eklenince aralarındaki kabile savaşları sonu gelmez bir hal alıyordu. Hatta bu savaşlar içerisinde çok kanlı geçen ve meşhur olanlarını ifade etmek için kullanılan "Eyyâmu'l-Arab" (Arapların önemli günleri) tabiri, Araplar arasında şöhret kazanmıştır.25 Yüzyıllar boyunca yaşanan bu olumsuzluklar dolayısıyla kabileler arasındaki var olan bu durum, şiddet ve düşmanlık ilişkisine dönüşmüştü. Kabile insanındaki baskın ruh; her hâlükârda kendi kabilesinin haklılığını savunmak ve kabilenin kazanması için ölümüne mücadele etmek esasına dayanan asabiyetti. İslam'ın zuhuru öncesi Câhiliye Arapları'nın kötü hasletlerinden sayılan kabile asabiyetçiliği, gasp, içki, kumar, fuhuş, kan davası gütme, faizcilik, hırsızlık, yetim malı gasp etme ve toplumdaki zayıfların haklarının hiçe sayılması gibi olumsuzluklarla beraber; yiğitlik, cesaret, saldırgana karşı koyma, cömertlik, ahde vefa, misafirperverlik, kanaatkârlık ve kendine sığınanı himaye etme gibi olumlu hasletleri de vardı.Ancak onlarda mevcut olan merhamet ve şiddet arasında bir değerlendirme yapıldığında, kesinlikle sertlik, şiddet ve sorunların çözümünde hemen kılıca sarılmanın o dönemin baskın anlayışı olduğu ortaya çıkacaktır.
Sayfa 26 - Nida Akademi 1.baskı
Reklam
= “İzindeyiz…” / 000.000.016 =
Bir Kitabın, Bir Defterin ve Bir Kalemin Olsun; Ey Türk Yüce Yaradan Sana Da Kapı Aralasın! = “İzindeyiz…” / 000.000.016 = Okursanız; Kitap Yazarları ile, Yazarsanız; Kendiniz ile, Paylaşırsanız; Toplum ile Dostsunuz! &&&&&& Aşk yalnızlığın işi: yalnızlıkta okunur kitap sessizce; bireysel çözümlemeleri yalnızlık yapıyor! __________________{ Kaleme Alan: Orhan KEMAL - 14.07.2021 Çarşamba 13:12:59 } &&&&&& Yalnız Kalmayı Her İnsana Armağan Edebiliriz Ve İslamiyet Kendimize İhtiyaç Olandan Verir! = DÜNYA SATHI İNSANLIĞINA TEŞEKKÜRLER = Geniş Görüş Açısı, Zengin İç İletişim, Kanaatkârlık, Cömertlik; Yalnızlığın Payına Düşüyordu!
= “İzindeyiz…” / 000.000.015 =
Bir Kitabın, Bir Defterin ve Bir Kalemin Olsun; Ey Türk Yüce Yaradan Sana Da Kapı Aralasın! = “İzindeyiz…” / 000.000.015 = Okursanız; Kitap Yazarları ile, Yazarsanız; Kendiniz ile, Paylaşırsanız; Toplum ile Dostsunuz! &&&&&& Bir çağ ki, adı YALNIZLIK ÇAĞI ve düşünen/düşleyen yalnızlıkların her iki cihanda nasibi var! __________________{ Kaleme Alan: Orhan KEMAL - 14.07.2021 Çarşamba 13:00:08 } &&&&&& Yalnız Kalmayı Her İnsana Armağan Edebiliriz Ve İslamiyet Kendimize İhtiyaç Olandan Verir! = DÜNYA SATHI İNSANLIĞINA TEŞEKKÜRLER = Geniş Görüş Açısı, Zengin İç İletişim, Kanaatkârlık, Cömertlik; Yalnızlığın Payına Düşüyordu!
= “İzindeyiz…” / 000.000.010 =
Bir Kitabın, Bir Defterin ve Bir Kalemin Olsun; Ey Türk Yüce Yaradan Sana Da Kapı Aralasın! = “İzindeyiz…” / 000.000.010 = Okursanız; Kitap Yazarları ile, Yazarsanız; Kendiniz ile, Paylaşırsanız; Toplum ile Dostsunuz! &&&&&& Mana ve coşku yüklü bir hayat için; paylaşmayı-paylaştırmayı öğren ve öğret! Aşk; insanlığın! _________________.{ Kaleme Alan: Orhan KEMAL - 14.07.2021 Çarşamba 07:13:20 } &&&&&& Yalnız Kalmayı Her İnsana Armağan Edebiliriz Ve İslamiyet Kendimize İhtiyaç Olandan Verir! = DÜNYA SATHI İNSANLIĞINA TEŞEKKÜRLER = Geniş Görüş Açısı, Zengin İç İletişim, Kanaatkârlık, Cömertlik; Yalnızlığın Payına Düşüyordu!
= “İzindeyiz…” / 000.000.008 =
Bir Kitabın, Bir Defterin ve Bir Kalemin Olsun; Ey Türk Yüce Yaradan Sana Da Kapı Aralasın! = “İzindeyiz…” / 000.000.008 = Okursanız; Kitap Yazarları ile, Yazarsanız; Kendiniz ile, Paylaşırsanız; Toplum ile Dostsunuz! &&&&&& Kendi iç dünyasında savaşı ve kavgayı sonlandırmış olan âşıklar; dünya sathı barışına umut! ______________{ Kaleme Alan: Nazım Hikmet RAN - 14.07.2021 Çarşamba 06:51:58 } &&&&&& Yalnız Kalmayı Her İnsana Armağan Edebiliriz Ve İslamiyet Kendimize İhtiyaç Olandan Verir! = DÜNYA SATHI İNSANLIĞINA TEŞEKKÜRLER = Geniş Görüş Açısı, Zengin İç İletişim, Kanaatkârlık, Cömertlik; Yalnızlığın Payına Düşüyordu!
Reklam
= “İzindeyiz…” / 000.000.002 =
Bir Kitabın, Bir Defterin ve Bir Kalemin Olsun; Ey Türk Yüce Yaradan Sana Da Kapı Aralasın! = “İzindeyiz…” / 000.000.002 = Okursanız; Kitap Yazarları ile, Yazarsanız; Kendiniz ile, Paylaşırsanız; Toplum ile Dostsunuz! &&&&&& Güçlü kitap okuru kitabın gölgesine sığınmaz ve güçlü kitap okuru gölgesini kitaba düşürmez! _______________________{ Kaleme Alan: Orhan KEMAL - 13.07.2021 Salı 21:59:23 } &&&&&& Yalnız Kalmayı Her İnsana Armağan Edebiliriz Ve İslamiyet Kendimize İhtiyaç Olandan Verir! = DÜNYA SATHI İNSANLIĞINA TEŞEKKÜRLER = Geniş Görüş Açısı, Zengin İç İletişim, Kanaatkârlık, Cömertlik; Yalnızlığın Payına Düşüyordu!
" Kanaatkârlık, mutluluklarından sarhoşa dönenlerin müstahak oldukları küçümsemeye ve hasede uğramak korkusudur: bu, irademizin kuvvetiyle yersiz bir övünmedir; en yüksek mertebedeki insanların kanaatkârlığı ise talihlerinden üstün görünmek isteğinden başka bir şey değildir."
Burjuvazinin bir bölümü burjuva toplumunun varlığını sürdürmesini sağlamak için toplumsal bozukluklara çare bulmak ister. Buraya girenler: iktisatçılar, hayırseverler, insancıllar, emekçi sınıfların durumunu düzeltmeyi kendilerine iş edinenler, hayır işleri örgütleyicileri, hayvanları koruma derneği üyeleri, itidal ve kanaatkârlık derneği kurucuları, üçkâğıtçı reformcuların her türlüsü. Üstelik bu burjuva sosyalizminin tam bir sistem hâline getirildiği de olmuştur. Proudhon’un Philosophie de la misère’ini buna örnek gösterebiliriz. Sosyalist burjuvalar isterler ki hem modern yaşam koşullarının nimetlerinden yararlansınlar hem de bu koşulların kaçınılmaz sonucu olan mücadelelerden ve tehlikelerden uzak dursunlar. İsterler ki mevcut toplum sürsün, ama onu devrimcileştiren ve çözen unsurlar olmasın. Proletaryasız burjuvazi isterler. Burjuvazi doğal olarak kendisinin hâkim olduğu bir dünyayı dünyaların en iyisi sayar. Burjuva sosyalizmi bu avutucu tasarımı üzerinde çalışarak yarım ya da tam bir sistem hâline getirir. Proletaryayı bu sistemlerini gerçekleştirmeye davet ederken ve böylece dosdoğru yeni Kudüs’e kavuşmaya davet ederken aslında onun tek istediği proletaryanın bugünkü toplumun içinde kalması, ama onunla ilgili kinci tasarımlarından sıyrılmasıdır.
Sayfa 78 - Yordam Kitap
Geri134
521 öğeden 511 ile 521 arasındakiler gösteriliyor.