Ahmet Ümit Yıllarca ihanet ettim kendime. Beni ben yapan o şahane mutsuzluğumu, ucuz sevinç kırıntılarıyla tedavi etmeye çalıştım, kadim duyguların yerine kolay olanları seçtim. Kendimle birlikte bütün dünyayı da kandırdım.
Sana yaz geldi bana pus
Bir trabzan altında ağlamak yarama tuz
Sana özgürlük kapıları bana mahpus
Bir trabzan altında ölüyorum hava buz
Eserin hafif kuvvetiyle yerler altında
Ayaklar basıp geçer huzurum bel altımda
Satılır körelen yürekleriniz el altından
Kanlı gözleri yarışır tam altınla
Bir çeyreğim var bir de dert takarım sana
Hüznümü çeyizine
İnsanın çocuğu ölünce karşısında,
Of, aman, of ...
Kelimeler hiç kekeler mi?
Zangır zangır perdeler,
Ruh göçüp gider,
Şu gözyaşlarının derecesi ne kadar sıcak?
Bir ilikten, kemikten,
Öyle "seviyorum" diyerek
Aşk yaşanmaz.
İcraat göstereceksin.
Meselâ, gecenin bir vakti uyandırıp
Özledim diyeceksin.
Hayatındaki herkesi, gerekirse
uğruna sileceksin.