Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bugünkü modern kapitalist toplumun bütün zenginliği, ilkel sermaye ile birikim sermayesinin hem köle ve sömürge emeği üzerinden hem de işçilerin- kapsamlı bir kavram olmakla birlikte- artı emeğinden elde edilen gelire dayanır. Üst sınıflara tırmanma çabası, zengin olmak için türlü yollara başvuran, maaş alan beyaz yakalılar vb gibi tüm hiyerarşik sınıf klikleri, ilksel sermayenin köle emeğiyle gelişip bugüne kadar gelmiştir. Özcesi, tüm uygarlık köle emeğinin ekmeğini sömürerek bugüne kadar gelmiştir. Zengin olmayı “ahlaki” bir zemine dayandırmak, tastamam tarihten bihaber olmaktır. İngiltere’de ortaya çıkıp gelişen burjuva-buharlı makine çağının zenginliği ilkel birikim sermayesine dayanmakla birlikte, çocuk ve kadın işçilerin 16 saat çalıştırılıp köle gibi pazarlanmasıyla büyümüştür. Büyük bir servetin arkasında daima büyük bir hırsızlık yatar, demişti Balzac. Uygarlık, hırsızlık, sömürü ve katliam çağıdır öte taraftan. Gelişim denilen şey, mezarlarda yatan ezilmiş sınıf ve toplulukların, kölelerin emeği üzerinde gelişmiştir. Nietzsche, Yunanlıların Trajik Çağında Felsefe adlı metninde, Antik Yunan toplumunun zenginliğini- Apolloncu zenginliğini- köle emeğine dayandırır. Ne var ki o da bir sınıfın çıkarını gözeterek köleliği zorunlu bir uğrak olarak görür. Çünkü karşılığında sanat ve zengin bir kültür oluşturmuştur. Nietzsche de yalnızca bir filozof değildi, yukarıda ifade ettiğim sömürüyü gayet meşru ve yüce gayeler için eşsiz bulmuştur.
.... Neden “Sosyalizm” ? Albert Einstein, Mayıs 1949: Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi? Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum. Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım. Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
Reklam
İflas, kapitalist sistemin acımasız bir temizlik malzemesi olmuş, tüm iktisadi aktörleri durmadan ve şu ya da bu ölçüde, çok çiğnenmiş yolları izlemeye zorlamış, kolektif olarak gitgide daha çok sermaye birikmesini sağlayan yönde davranmaları için baskı yapmıştır.
Sayfa 20 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
..sermaye nedir? Bir tür kullanımıyla, birikmiş zenginlikten başka bir şey değildir.
Sayfa 15 - Metis YayınlarıKitabı okuyor
Marksizm’in en önemli eksikliklerinden biri de bu çatışmaya dar sınıf eksenli bakmasıdır. Sınıfların direkt çatışması analitiktir. Somut çatışma toplumsal gövdeler arasında olur: Devlet toplumuyla demokratik toplumlar arasında. Dar sınıf bakış açısının sonuçları bilinmektedir. Kaldı ki, sınırları hiçbir zaman kesin çizilemeyen ve her gün geçişler yaşayabilen sınıflarda asıl olan yaşadıkları bilinç durumudur, içinde yaşadıkları kültürdür. Kendi uygarlığını tanımayan veya oluşturamayan sınıf zaten yokluk durumundadır. Uygarlıksız sınıf mücadelesi olmaz. Tek uygarlık içinde iki sınıfın mücadelesi tezinin ne denli vahim bir hata olduğu Sovyet deneyiminde açıkça görüldü. Avrupa devlet uygarlığının kalıpları kırılamadığı için, özgün bir Sovyet uygarlığı oluşturulamadı. Kapitalist modernite kalıplarını büyük oranda esas aldığı için sonunda onlar gibi olmaktan kurtulamadı. Tarihte bu durumun birçok benzeri yaşanmıştır. Başkalarının silahlarıyla (uygarlık yaşam tarzı) savaşırsan başkaları gibi olursun. Bu tür durumların ortaya çıkması, devrimlerin kendi uygarlık biçimlerini belirleyememeleri ile ilgilidir.
Beni yazar yapan duyguyu burada söylemek istiyorum size; Çocukluğumda pasajlarda yerin 3 kat altında o soğukta karanlıkta çalışan Kunduracılar görürdüm... Adamlara böyle içimden derdim "Ben bu adamlar gibi burada çalışmam. Adamlar yerin üc kat altına giriyor" Hava karanlığında dışarı çıkıyor. Bütün küflü ayakkabıları yanına almış o pis
Reklam
Her büyük teknolojik "yenilik", öncelikle "kıt" oluşuyla hayli kârlı olan ürünlerin, ikincil olarak da emekten tasarruf sağlayan süreçlerin yaratılmasıdır.
Dünyadaki girişimci sınıflar, sıcak çatışma geçer geçmez, dünya ekonomisinin belli bir arz ve talep noktasına tarihsel olarak nasıl ulaştığını ve tam o nokta da dünya işçilerinin ücret düzeylerindeki ve reel yaşam düzeylerdeki "geleneksel" farklılaşmaları hangi yapılarının desteklemiş olduğunu görmezlikten gelip ekonominin yalnızca arz ve talep ölçüleriyle işlediğini öne sürebilmektedir.
Reel tarihsel kapitalizm dünyasında, büyüklüğü ne olursa olsun hemen tüm meta zincirleri devlet sınırlarını aşmış durumdadır.
İşgücü, üretim sürecinde her zaman çok önemli ve nicel anlam taşıyan bir öğe olmuştur.
Reklam
Kapitalist sistemin fiilen işlenişi
Üreticinin amacı sermaye birikimidir demek, üretici, verili bir üründen olabildiğince çok üreterek kendisine en yüksek kâr marjını sağlayacak biçimde satışa sunmaya çalışacak demektir.
Yazarın tarihsel kapitalizm görüşü
... bu tarihsel sistemin doğuşunun on beşinci yüzyıl sonları Avrupa'sında yer aldığı ; sistemim zaman içince, on dokuzuncu yüzyıl sonlarına gelindiğinde tüm yerküresini kaplayacak biçimde mekan içinde genişlediği; bugün hâlâ tüm yerküresini kaplamakta olduğudur.
1980’lerin ortalarına gelindiğinde Jencks, çoğulcu hoşgörüyle, seçenek bolluğuyla tanımlanan postmoderni bir dünya uygarlığı olarak muştulamaktaydı: "Sağ ile sol, kapitalist sınıf ile işçi sınıfı" gibi günü geçmiş kutuplaşmaları "anlamsızlaştıran” bir uygarlık.
Sayfa 39 - İletişim Yayınları, 2011, 5.Baskı.Kitabı okudu
438 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.