volkanların çelişkisi hem yıkımın hem de yaşamın sembolü olmalarıydı. yavaşlayarak soğuyan, katılaşan lavlar zamanla toprağa -verimli toprağa- dönüşüyordu. Nora o an bir karadelik olmadığına karar verdi. aslında volkandı. volkanlar gibi o da kendinden kaçamazdı. olduğu yerde kalıp çorak toprakları zenginleştirmek zorundaydı. içinde bir orman büyüyebilirdi.
Bu maksatla uzaya atılan Uhuru teleskopu, 1971 yılında Kuğu takımyıldızı yakınından yoğun x ışını almıştır. Bu ışını yayanın muhtemel bir karadelik olduğu düşünülmektedir.
Hücre değil kan lekesi senin coğrafyan
Dizinde kırıldı geldiğin atlasın hatırası
Halivaktiyerindebidünya
Kulaklarına dolan yeni şarkıların safrası
Girdiğin her nehir durdu ayaklarına
Bitmedi gideceğin yerlerin yaygarası
Kimse gelmedi gitmedin hiç kimseye
Ölünce anlaşılmaz ardı arkası
Kantarın topuzu avcunda karadelik
Düşünegeldin yetişmek ve geç kalmak arası
Büyük patlama anını doğru zamanda geriye yolculuk yaptığımızda evren gitgide küçülür. Ta ki tüm evren sonsuz küçük ve sonsuz yoğun tek bir karadelik olacak şekilde son derece küçük bir yer kapladığı noktaya gelene kadar. Doğa yasaları bu noktada zamanın kendisinin bir sonu olması gerektiğini söyler. Büyük patlamadan önceki bir zamana ulaşamazsınız zira büyük patlamadan önce zaman yoktur. Bu noktada bir nedeni var olması için ortada mevcut olan bir zaman yoktur. Benim için bu yaratıcı ihtimalinin ortadan kalkması anlamına gelir. Çünkü söz konusu yaratıcının var olması adına mevcut bir zaman bulunmaz.
İnsan olmanın olayı aşk aslında, ama bunu anlamıyorlar. Anlasalar aşk yok olurdu. Tek bildiğim aşkın korkutucu olduğu. İnsanlar da deli gibi korkuyor zaten, televizyondaki yarışma programları bu yüzden var. Kafaları dağılsın, aşktan başka şeyler düşünsünler diye.Aşk korkunç çünkü sizi müthiş bir güçle içine çekiyor, dışarıdan küçücük görünen, ama içeride mantığınızı alıp götüren dev kütleli bir karadelik gibi. Kendinizi kaybediyorsunuz, benim kaybettiğim gibi, felaketlerin en güzeli, yok oluşların en ateşlisi.
Aşk aptalca şeyler yaptırıyor size, aklınıza meydan okuyor durmadan. Huzuru değil acıyı, sonsuzluğu değil faniliği, evinizi değil bu tuhaf gezegeni seçiyorsunuz.
"Rafta bir National Geographic vardı. O derginin kapağına -bir karadelik resmine- bakarken, aslında kendine baktığını fark etti. Bir karadeliğe. Can çekişen, kendi içine çöken bir yıldıza."
"Göğüs kafesi boşluğu. Hayati organların saklandığı, kaburgalar tarafından korunan bir karadelik. Bir insanın karadeliğini açarsan, negatif basınç yüzünden tüm damarlar patlar.
Modern dünya mezarlığı."