Karanlığın karaliğı her yani sardı. Bütün duyular , ruhlarin cehenneme gidişi gibi,sanki bir düşüşün çılgın telaşı icinde tutulup gitti. Sonra sessizlik,hareketsizlik ve gece evreni kapladi .
“Sonra aklıma ahenkli bir nota gibi yepyeni bir düşünce geldi; mezarda bizleri ne kadar tatlı bir rahatlığın beklemekte olduğunu düşündüm. Bu düşünce gelişini hiç belli etmeden, sessizce süzülmüştü kafamın içine, tadına bütün bütün varabilmem biraz uzun sürdü; sonunda ruhum tam onu gereğiyle hissetmeye, tadını çıkarmaya başladığı sırada, önümdeki yargıçların yarı yarıya gördüğüm biçimleri, sanki sihirlenmiş gibi büsbütün yok oldular; koca şamdanlar hiçliğe karıştı; alevleri hepten söndü; karanlığın karalığı sardı her yanı; bütün duyular, ruhların cehenneme gidişi gibi çılgınca bir iniş, bir düşüş içinde eridiler. Sonra evrende sessizlik, hareketsizlik ve geceden başka bir şey kalmadı.”
Karanlığın karalığı sardı her yanı; bütün duyular, ruhların cehenneme gidişi gibi çılgınca bir iniş, bir düşüş içinde eridi. Sonra evrende sessizlik, hareketsizlik ve geceden başka bir şey kalmadı.
“ ,karanlığın karalığı sardı her yanı; bütün duyular, ruhların cehenneme gidişi gibi çılgınca bir iniş, bir düşüş içinde eridiler. Sonra evrende sessizlik, hareketsizlik ve geceden başka bir şey kalmadı.”
“karanlığın karalığı sardı her yanı; bütün duyular, ruhların cehenneme gidişi gibi çılgınca bir iniş, bir düşüş içinde eridiler. Sonra evrende sessizlik, hareketsizlik ve geceden başka bir şey kalmadı.”
Emrah Serbes’in Müptezeller adlı romanın da Bakır adlı karakterin, geriye dönük hikayecilik tekniğiyle zihinsel yolculuğunu anlatmaktadır. Anıları arasında geçen roman, alt sınıfın ona bıraktığı izler nelerdir? Ya da Bakır geçmişini mi silmiştir? Gibi sorulara cevap ararken giderek karmaşıklaşır.
Bu romanı anlatırken düz bir inceleme yazısı