Kenetlenmiş anaforun bıçak yüklü gövdesi, vicdanımızı biçerek, kanımızda billurlaşıyor... Direnen insanlıksa, bir pervasızlık buudunda yapayalnız gözüküyor, bön tavırların anlayışsızlık hududunda... Kaybolan haysiyet; gözleri kan çanağına dönmüş karanlığın bir tutamlık aydınlığında, gırtlak hela arasında kesintisiz; ahlaki zaaflı neferlerini konuşuyor... Sonlara doğru yaklaşırken anlaşılıyor; fayda yok, yanlıştan doğruya; galip geliyor insanlık... kaybederken bizler, anlayamamıştık; silinecek ve muhtemelen ezilecektir tenimiz. Kanayacak daima yaramız, ellerimiz kaldıramayacak çelik yükü; son süratte biçecek düstur, kimliğimizde afallatacak bizleri! Kaçınan ve bizi bulmasın istenen; bir yalancıyı gövdesinden, ansızın yakalayacak! Yukarı aşağı şehirlerinde dolandığımız hayat, ramak kala yanımızda dayanarak, kalbimizin ta ortasında; nefretimiz, hıncımızda kaybolacak...