Eğitimle, gelişmişlikle ve dindarlıkla açıklanamayacak bir durumdan bahsediyoruz, çünkü her kesimde görülüyor. Peki bu toplumsal yara, bir ruh hastalığından mı, yoksa bir zihniyet biçiminden mi kaynaklanıyor, tartışılmalı.
Buna benzer içeriğe sahip “Kardeşini Doğurmak” kitabını okumuştum daha önce. Her iki kitabı okuduğumda da verdiğim tepki, hissettiğim duygu, “Gerçekten bu kadar olabilir mi? Gerçekten bu kadar kötüsü var mıdır?”
Çünkü havsalanız almıyor. Ruhunu, beyniniz, kalbiniz kabul etmiyor. Sindiremiyorsunuz. Düşünemiyorsunuz. İdrak edemiyorsunuz. Sizin düşünemediğinizi yaşayan o kadar çok çocuk var ki. Bizim aklımızın almadığını, düşünürken kalbimizin sıkıştığını bizzat yaşayan o kadar çok çocuk var ki. Çocuk istismarı evet. Fiziksel, duygusal, cinsel her türlü istismara uğrayan o zavallı çocuklar. Ben bu alanda kesinlikle daha fazla çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu alanda daha çok eğitimler verilmeli, aileler bilinçlendirilmeli, çocuklar korunmalı. Çok etkilenerek okudum.Kız ve erkek çocuklarını yetiştirirken yapılan yanlışlar, namusun kadınlara dayatılması, ergenlik dönemindeki çocukların aileleri tarafından bilgilendirilmemesi, “ayıp, aman sus, hemen regl mi oldun, aman duyurma” dayatmalarının yapılması vs. Okurken kalbiniz
kaldıramayabilir…
Dünya da bu da mı yasanıyormuş dedirten aslında sandığımız kadar zor, kötü, katlanılmaz bir yaşamımız olmadığını bize yaşanan olaylarla anlatan bir kitap. Ensest in aslında ülkemizde azımsanmayacak kadar çok olduğunu bir o kadar da üzerinin örtüldüğünü görüyoruz. Böyle bir duruma tanık olduğumuzda yapmamiz gerekenleri adım adım anlatan bilgilendirici güzel bir kitap. Bitirebilmek çok zor. İnsan psikolojisini çok etkiliyor.
Anne bir fırında çalışıyor, baba evde işsiz. İki çocukları var. Çocuklardan küçük olanın zihinsel kapasitesi biraz daha sınırlı. Büyük olan normal. Küçük olan ilkokula giderken öğretmen, derste erkek üreme organlarını anlatıyor. Şemalar, şekiller üzerinden anlatırken, çocuk "Aa ben bunları biliyorum" diyor. Öğretmen konuyu hemen kapatıyor ve teneffüste çocuğu çağırıyor ve nereden bildiğini soruyor. "Babamın pipisini gördüm" diyor çocuk. Öğretmen, çocuğun bunları bilmesi mümkün değil diyerek mahkemeye kadar gitti. Mahkeme de anne ve iki çocuğu bize göndermişti, muayene edelim, bilgi alalım diye. Anneyle konuştuk; kocasının böyle bir şey yapacağı aklına bile gelmezmiş ki bu adam daha önce teşhircilikten dolayı mahalleli tarafından şikâyet edilmiş, üç ay hapis yatmış, sonra kontrollü olarak çıkmış. Büyük abla anneye "Galiba babam kardeşime bir şeyler yapıyor. Bana yapmaya kalktı, ben engelledim ama küçük kardeşimi koruyamadım" diyor. Anne de "Sen bizim aramızı ve düzenimizi bozmaya çalışıyorsun, kötü huylusun" demiş. Sonradan öğretmen mahkemeye başvurunca bu olaylar ortaya çıktı.
Ne kadar su çıkarabilir
bir baba lekesini
kendi kızından...
Tanıklık yapar mı şimdi o yatak
Ne bileyim perde işte, halı, yastık, karyola
Sır verir mi evlerin karanlık köşeleri
Konuşur mu duvarlar, ahır içleri
Bir tanık istiyorsan iyi bak gözlerime...
"Sus" diyordu "sus"
Üstümde ağır gövde, çırpınan iki bacak
Öyle cılız, öyle güçsüz, öyle zavallı Tükenmiş nefes nefes, "sus" diyordu "sus"
"Yol olanın yolcuları çok olur."
Ne bayramlar sevincimin sabahı
Ne bir hayal yarınlara hevesli
Ne ilk aşk hatırası kalbimin bir yerinde
Ne çocuk oldum, ne genç kız
Hiçbir şeydim hiçbir şeyin içinde
Bir babanın altında bir cesettim bay hâkim
Bir tanık istiyorsan iyi bak gözlerime..
|| Suna Aras
Tanıklık yapar mı şimdi o yatak
Ne bileyim perde işte, halı, yastık, karyola
Sır verir mi evlerin karanlık köşeleri
Konuşur mu duvarlar, ahır içleri
Bir tanık istiyorsan iyi bak gözlerime…
“Sus” diyordu “sus”
Üstümde ağır gövde, çırpınan iki bacak
Öyle cılız, öyle güçsüz, öyle zavallı
Tükenmiş nefes nefes, “sus” diyordu ”sus”
“Yol olanın yolcuları çok olur.”
Ne bayramlar sevincimin sabahı
Ne bir hayal yarınlara hevesli
Ne ilk aşk hatırası kalbimin bir yerinde
Ne çocuk oldum, ne genç kız
Hiçbir şeydim hiçbir şeyin içinde
Bir babanın altında bir cesettim bay hâkim
Bir tanık istiyorsan iyi bak gözlerime…
Suna Ara
Düşündüm ve ölmesi gereken kişi ben değilim dedim. Hayat uzun ve görmem gereken çok şeyim var. Daha kaç yaşındayım dedim. Evet başıma böyle bir şey geldi ama bunu yaşayan herkes pes mi edecek,herkes ölecek mi? Pes edersem açtığım davanın ne anlamı olacak