Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İnsan nezle olan bir hayvan -soğuk algınlığı, grip, nevazil vs, adına ne derseniz artık. Burunları sümükle doluyor ve aksırıyorlar. Başka hiçbir hayvan tükürmüyor ya da sümkürmüyor. Her ne kadar fizikçi olmasam da mevzubahis hastalığı bu iki ayaklıların zekâ eksikliğine bağlıyorum; herhalde hantal düşünceleri başkalaşım geçirip sümüğe dönüşüyor, mizaçlarını daha da beter bir hale sokarak onları cehalete ve alçaklığa boğuyor.
Ayrıca insanların konuşmaları daha doğdukları yere göre farklılık gösteriyor; insan dili karga gaklaması gibi evrensel bir dil değil. Bunca kötülüğün sebebi de bu ya zaten.
Reklam
Dallarda kalmak isteyen ve diğerlerini yiyecek bulmaya gönderen bir düzine karga hayal edin, onları solucan bulmaya yolladıklarını ve solucanları arayıp bulanların sırf bu işle görevlendirildikleri için onlardan mahrum kaldıklarını hayal edin. Şayet bunu yapabiliyorsanız, insanların düzenini ve tuhaf mantıklarını da anlamaya başlayabilirsiniz demektir.
88 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Max Aub, İkinci Dünya Savaşı yıllarında, hem komünist hem de Yahudi olması nedeniyle Vernet toplama kampına gönderilir. Buradaki tanıklıklarını, hiç alışık olmadığımız bir şekilde, Jacobo adlı bir karganın gözünden ve dilinden anlatır Max Aub, Karganın Elyazması Jocobo'nun Hikâyesi'nde. Jacobo'ya göre insanlar, ilkel, bayağııdır.Kitabı bitirdiğimde hak verdim Jacobo'ya.️ Jacobo, kendi türünün yararına olacağını düşünerek yapar incelemesini. Ne kadar doğru Jacobo'nun tespitleri... "İnsanlar yirmi yaşında tüy döküp deri değiştiriyorlar.Bu yeni derilerine üniforma diyorlar; ülkesine, yani sınırlarına göre, genellikle bir ya da iki yıllarını bu şekilde geçiriyorlar.Sınırın çok önemli bir şey olduğunu aklınızdan çıkarmayın, ki aslında var olmayan bir şey ama işte insanlar sanki gerçekmiş gibi canlarını dişlerine katarak, diğerinin kuyruğu kapana kısılıncaya dek savunuyorlar onu.Bu canlılar var olmayan bu çizgileri netleştirmek üzere hayatlarını birbirlerini öldürerek yahut bir masanın etrafında toplanarak ve tabii ki bir anlaşmaya varamayarak geçiriyorlar." syf 70 "...Ayrıca insanların konuşmaları da doğdukları yere göre farklılık gösteriyor; insan dili karga gaklaması gibi evrensel bir dil değil.Bunca kötülüğün sebebi de bu ya zaten." syf 71 Çeviri Seda Ersavcı'ya, kapak tasarımı Cüneyt Çomoğlu'na ait.
Karganın Elyazması
Karganın ElyazmasıMax Aub · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201942 okunma
İnsan saat gibidir: Şayet iyiyse yıllarca dayanır, kötüyse kimse çıkıp da onları tamir etmez."
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
“Hayal gücü korkunun annesidir; korku ise kıskançlığın,zalimliğin,şiirin ve benzeri yüzlerce kötülüğün babası.” . Vernet toplama kampındaki bir karganın yazdığı kitaptan bu sözler. Bu karga insanları anlamaya çalışıyor tabii ki anlayamıyor. Örneğin insanların neden gaz odalarına alındığını, -izm’leri, tadı gazete kağıdıyla aynı olan para denilen şeyi, faşistleri, komünistleri.. Bakmayın bir şey anlamadığına aslında çok zeki bir karga, ancak üzerinde uçtuğu adına ‘kamp’ denilen şeyin anlamsızlığına kelime bulamıyor.. Pek çok insanın anlamlandıramadığı gibi~ . Max Aub (ki kendisi de bu kampta kalmak zorunda kalan bir yazar) bir karganın gözlerinden öyle etkileyici şeyler kaleme alıyor ki..Bahsettiği konular trajikomik geliyor çünkü insan olarak şöyle düşünmeye başlıyorsunuz “sahi neden böyle? bu kadar kör,bu kadar sağır bu kadar dilsiz miyiz gerçekten?” . Seda Ersavcı çevirisi, Cüneyt Çomoğlu kapak tasarımıyla..~
Karganın Elyazması
Karganın ElyazmasıMax Aub · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201942 okunma
Reklam
"Dönek..."
- " (…) Unutma konusunda da uydurma konusunda olduğu kadar hünerliler; dünyanın en dönek canlısı insanlar. Bazen acaba rüzgardan mı ilhâm alıyorlar diye düşünüyorum..."
"İnsan saat gibidir: Şayet iyiyse yıllarca dayanır, kötüyse kimse çıkıp da onları tamir etmez."
Arkadaşlar, Tanıdıklar ve Düşmanlar Hakkında ARKADAŞ: İnsanın düşündüklerini söylediği insan. Tanıdık: İnsanın düşündüklerini söylemediği insan. Düşman: İnsanın düşündüklerini ve düşünmediklerini söylediği insan.
İnsanlar kaç kişi olduklarını bilmek için kendilerini tekrar tekrar sayma ihtiyacı duyuyorlar. Günde dört defa bir araya toplanıyor, sıraya girip isimlerini duyduklarında "present" yanıtını veriyorlar. Bunun yerinin nasıl olduklarıyla ilgilenseler daha iyi olurlardı esasında. "
Reklam
ARKADAŞ: İnsanın düşündüklerini söylediği insan. Tanıdık: İnsanın düşündüklerini söylemediği insan. Düşman: İnsanın düşündüklerini ve düşünmediklerini söylediği insan.
Unutma konusunda da uydurma konusunda olduğu kadar hünerliler; dünyanın en dönek canlısı insanlar. Bazen acaba rüzgardan mı ilhâm alıyorlar diye düşünüyorum..."
Ateistten gizemciye, kapitalistten anarşiste, beyazdan siyaha varan ahmaklarla dolu bir dünyayı nasıl anlayabilir veya açıklayabiliriz ki?
Sayfa 111Kitabı okudu
Yağmurdan daha kötü ve rahatsız edici ne var? Hep bir ağızdan yanıtlayabiliriz: "Hiçbir şey" Pekala, şimdi şunu hesaba katmanızı istiyorum: İnsanlar mazoşistçe bir arzu ve çabayla yapay, üstelik de kişiye özel bir yağmur oluşturdular! Her birinin kendi duşu var, yoksa da bir hortumun altına girip yıkanıyorlar. Orada kendilerini ovuşturuyor kaşıyor, ovalıyorlar. Bu ne pislik böyle!
Politika Hakkında TANIM: Yönetme sanatı Araç: İkiyüzlülüğü bir erdem haline getirmek.(Bunu başaramayanlara bağnaz, önyargılı, fanatik veya avanak, enayi ve saf deniyor.) Örnek: "Kim? Falanca mı? Pisliğin teki." Falanca içeri giriyor. "Sevgili falanca! Seni görmeyeli ne kadar uzun zaman oldu! Nerelerdesin?"
44 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.