Hisseden insan
kendi halinde ve doğru yaşar
düşünceleriyle,
dost zamanlar
taşır içinde
yaşanmaya değer
gündüz ve geceyle
alışkanlıklarla olduğu gibi
ya da pencere önünde bitkilerle,
yüze vuran bir lamba,
bir örtü
belin üstünde,
gözdeki
bağ ile, gerçekleri göstermeyen,
hisleriyle uzlaşmış,
tükenmeyen
sevecenliğiyle.
Her şeyi bıraktım
olduğu gibi.
Ardımdaki gölgem
yürüyor yavaşça
kuzeyden doğuya.
Hatırlayışım bitiyor
kitabın kenarında.
Yanımdaki bardakta
su
kuruyor yavaşça.
Suçlamadan geçiyor
zaman.
Kusursuz bir
öykü o
bir şey bulabilmek için
yaklaşılabilen
kaçış noktası olmayan.
Zaman: cepleri
kanla nemlendiren
bir şey.
Yaşam yağıyor
açık gövdelerden.
Günler ve
onların insanlarla
sessiz alışverişi,
kaybolan.
Sonrakine
resimliyor kendini bir ay
kumun üstünde,
gelenle
hiçbir yakınlığı olmadan.
Hiçbir güzel hava
etkileyemiyor kanseri.
Sıra sıra yazılar
kül oluyor yıllar geçtikçe.
Güzelsin sen. Güzelsin.
Uykum yanında bir su serinliğindeydi.
Bir yarım sesle sesleniyorum sana.
Ve gece parçalanıyor sodamsı, siyaha ve maviye.
Türkçesi: Fatma Akerson
Aklımda bir kapı,
birinin açık bıraktığı.
Havada süzülür her şey.
Kolaydır ilerlemek
düşün içinde bir düşte.
Küçük bir değişiklik
ve her şey başka olur-
uzun bir bakış. İnsan
olup bitenin ardından
bir nokta koymalı,
bir başka vücudu
altında harekete zorlayan
kaba kuvvet gibi.
Buna isim bulunmaz-
Bıkmak ve Allahaısmarladık.
Neyin önemli olduğunu
davranış gösterir ancak.
Gezmeye çıkanların gözünden kaçan yer dinleniyor.
Sürüp gidiyor
sözleri olmayan tanıdık şarkı.
Bir çiçek demedi oluşuyor
gözden kaçan çiçeklerden.
Yine her şey
bitiyor kolayca.
Sözcükler barışmış
sözcüklerle.
Kayıkçısı olmayan gölet
yaşıyor balıklarıyla.