Nefesle gelen sağlığın, mutluluğun, dinginliğin, gücün en önemli kaynaklarından biri de kabul kabımızın genişlemesidir. Bir başka anlatımla, dünyayı değiştirme isteğini bırakıp onu olduğu gibi içselleştirmek, hiçbir şeyi yargılamadan kabul edebilmek, sevmediğimiz şeylere dahi içimizde yer açmak olgunluğuna erişmektir. Herkesin kabı kadar aldığı, dolduğu ve olduğu yaşamda kabımız genişledikçe, kendimizle kavgamız, aynı anda frene ve gaza basma hallerimiz ve "dur-kalk" larımız kaybolacaktır.
Başkalarının özgür iradesi bizim için bir sorun oluşturmaz, zira onların aldıkları kararlar konusunda tümüyle determinist bir açıklamayı kolayca kabul edebiliriz. Asıl sorun determinizm ile kendi özgür irademiz arasındaki çatışmadan doğar.