Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben hep oyunları, filmleri, romanları, sporu bir kayboluş aracı olarak kullanan, dış dünyanın gerçekliğini muhtelif metalarla suni bir realite yaratma suretiyle yıkma girişimindeki insanları eleştirdim. Eleştirdim de ne oldu? Gerçek gerçekliği yaşayanların sermayeciliğe boyun eğmiş, postmodernizmin bu rekabetçi sentetik ereğine ruhunu büsbütün teslim etmiş kölelerinin acınası ideallerini dinlerken buldum kendimi
“Yüzünde deniz gibi bir kayboluş var.”
Reklam
iniyorum maktul minarelerden taraçadan, bahçeden ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Kendimi bulmak istiyorum acaba nerdeyim?..
Kayboluş başlangıcı, kendini bulmanın cereyanı.
Reklam
"Beni yaratan elbet yolumu gösterir." 🪶 Şuâra / 78
BİİTMEYEN ŞİİR
Kayboluş içinde bıraktım ne varsa Umutlar yeşermeye başlamıştı oysaki Farkedilmez keşiş meler içinde bakmıştım Gözlerine Gülüşüne gebe bedenimle yare? Pare olmuş ellerimle sarmak ? O kokuna doyamadan yanlızlaşmak Ateşten bir gömlek. Neden arıyorum sürekli gecenin cılız ışıklarında Benden bir parça olmuş acını Anlam veremediğim ne varsa sende buluyorum kendimi.
Şairin şiiri şirinine şiir
Bir susturuculu tabanca Cereyan etse birden O anki hislerin hepsi birden Belki diğer adıdır şiirin. Her şiirin değil, Her şiirin değilse Diğerleri şiir midir? Aklı bulandırmadan Devam etsek daha iyi midir? Görünce aniden Vurulmuş hissi veren Bidaha hatırlayamama korkusunu Derinlerde hissettiren Ansızın gelen ezberleme çabasına Engel olamayış Kurşundan kaçamayış Anlamın yarattığı büyüklükte kayboluş Tabancada şiir ateşlermiş Bazı şiirler kurşunmuş Üç kelimenin anlattığını Bir tomarda yazdığını Farkedip silende Heralde şairmiş "Bir susturuculu tabanca" ......
Reklam
Toprağa Merhaba
Bir tükeniş değil, bilakis varoluş; Hayat denen hastalığa en derin deva; Kendinden evrene bir kutlu kayboluş; Tüm dertlere elveda toprağa merhaba... Bir baş eğiliyor iken bir taş dikilir, Mermer tarlasına her gün bir tane daha; Göze yaş inerken göğe rahmet ekilir, Nur yağmurları uman toprağa merhaba... Ekmek tuz kavgası biter aşa doyulur, Gırtlaktan tek lokmacık geçemez bir daha, Kundaklı bebek has beşiğine konulur, Zilzal ile sallanan toprağa merhaba... Doktor MBC
Sonsuz kayboluş..
" Dünyanın güzelliği gitti sadece kederi kaldı. Bugün ölüm her müslüman için bir hediyedir ."
Hamd-u Sena", bizi bütün yaramazlıklarımıza, gamsızlıklarımıza, haylazlıklarımıza rağmen kayboluş girdabına bırakmayan, bize her vesileyle hakikati hatırlatmaktan vazgeçmeyen şeylere duyduğum minnettarlığın ifadesi. Biraz da kararan bulutları dağıtmak, bizim kapımızda umudun her daim en canlı hâliyle yaşadığını ifade etmek için. Her şey olup bittikten sonra her imanlı kalbin geleceği, gelmesi gereken yer bu. - Gökhan Özcan
1.133 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.