Toplumsal cinsiyet yaklaşımı,kadına bakışıdır.İktidarcı ve devletçi sistemlerden farklı bir yaklaşım beklemek de saflık olacaktır.Zira erkek egemen/eril hiyerarşik devletsel düzen kadını köleleştirerek sistemini kurmuştur.Kadının köleleştirirlme yolu da açılmış;doğa üzerinde de tahakkümünü kurmuş.Devlet ve her türlü iktidarın gelişiminde erkeğin öncü rolü bilinmektedir.Ancak kadın otoritesinin kırılması,aşılmasıyla iktidarını tesis ettiği de bir hakikattır.Yine uygarlık tarihinin kadının kaybedişi ve kayboluş tarihi olduğu da yadsınamaz bir başka gerçekliktir.Bu hakikat/gerçeklik öyle kolay inşa edilmemiştir.Kadın dünyasının/doğasının zorla,hileyle,komplo ve entrikayla;kısacası her türlü yol ve yöntemle yıkılması sonucu bu hakikat inşa edilmiş,zihinlere yedirilmiş,bu yönlü geliştirdiği kodlamalar,söylemler,argümanlar ve her türlü hakikat rejimleriyle topluma kabul ettirilmiş,bu güne kadar daha da derinleştirilerek sürdürülmüştür.