Gönderi

1000Kitap İstanbul 1. Buluşması Gerçekleşti
Sonda yazacağımızı ilk başta yazalım. Bir sonraki toplantıya katılacak arkadaşlar için olmazsa olmaz şart seçtiğimiz kitabı okumaları olacak. Bu konuya gereken önemin gösterileceğini düşünüyoruz. Seçtiğimiz kitap iletinin sonunda belirtilmiştir. Buluşma adıyla zikir edelim ama tanışma, kaynaşma, kitap sohbeti, dostça arkadaşlıklar ve daha
··
149 görüntüleme
Güler Bilkay Aygün okurunun profil resmi
İstanbul'da yaşayan bir yazar olarak ben de katılmayı isterim. Tabii davet ederseniz. :) Geç keşfettim ama bu siteyi gerçekten seviyorum. Hepinize sevgiler sunuyorum.
Metin T. okurunun profil resmi
Niye yalan söyleyeyim, iletiyi ilk gördüğüm zaman hemen tarihine baktım. Bu bana uyar dedim. Madem uyar, katılsan iyi olur zira birçok değerli okurla tanışacaksın, diye düşünüp atladım üstüne. Yazdım. Bir yer de bu fukaraya var mı diye. Aynı zamanda da işteydim. Biz de çalışıyoruz di mi. Aklıma geldi. Du bakim, hangi romanı okuyacağız, diye tekrar girdim siteye. Baktım Galeano. Hay Allah, dedim. Başka yazar mı yoktu, bu adam yazar ama roman yazmaz. Var ama bizim kurtlara zayıf kalır. Okunur da, evde tek başına. Bir de ne göreyim, Aynalar. Bu roman bile değil. Ansiklopedi yahu. En çok liselilere uyar bu. Neyse, dedim, madem bunu seçmişler, ağzını kapa da otur. Bir üç saat daha sustum. Şeytan durmuyor ki yerinde. Bu kitabı okudunuz. Sonra toplandınız. E, ne konuşacaksınız Metto, diye konuşuyor ha bire. Tuttum terliği fırlattım. Eleman başarılı. Terlik falan hikaye. Yüzyıllık tecrübesi var ayol. Fazlası da cabası. İçime kurt düşürdü. İşgüzarlık yapmak istemem ama, sahi ne konuşulacak? Diyelim ki, Latin Amerika'nın Kesik Damarları, kitabı olsaydı, ne olurdu? Ya fikir teatisi ya da münazara olurdu. Fikir teatisi olmasından da kuşkuluyum zira teatide aşağı yukarı taraflar aynı hayat görüşüne sahiptir. Münazara olurdu illaki. Münazara da mutlaka şiddetli bağrışmaların olduğu bir kör tartışmaya dönerdi. Kaldı ki kendi yazarı bile "O zamanlar meseleyi ele alacak vasıfta değildim; üstelik kötü yazılmış bir kitap." Ve bana sorarsanız bu iyi niyetli alternatif tarih denemesinin üstüne konuşacağınız hiçbir şey yok. 400 sayfada dünya tarihi. Olmaz. Olsa olsa genel kültür arttırma kitabı. Ama bir roman olsaydı, iş tamamen farklı bir niteliğe bürünürdü. Hatta bu roman oldukça taraflı bir sosyalist gerçekçi roman olsa bile. Çünkü tarih üstüne bir denemenin edebi tahlili yapılamaz. Ama romanın sadece tahlili yapılır. Ve okumanın her türü serbesttir. Yaz allah yaz, anlat allah anlat. Tefsirini yaparsınız çünkü. Kimse de itiraz etmez. Çünkü roma tahlili zaten budur. Bir örnek daha vereyim ve susayım. Bakın Yaban üstüne ne yazmışım? “Hiç kuşku yok ki, bu eser farklı okuma biçimleriyle yorumlanabilecek kült bir eserdir. Varoluşcu okumalarla yapılan değerlendirmelerde “yabancı” Meursault’dur. Bizim edebiyat çevrelerimizde de, Z.Demirkubuz’un bu eserden hareketle yaptığı “Yazgı” filminde de “yabancı” olarak Musa’ya vurgu yapılır. Bir zamanlar böyle düşünmüş olsam da bu ikinci okumamdan sonra konuya farklı bakıyorum. Bu romanın “yabancı”sı bir ismi olmayan Arap’tır. Meursault’nun ateş ettiği bu isimsiz Arap, bir insan değil, kendi içindeki arzudur. Bu öldürmek istediği arzu, anneye duyulan arzudur.” Buna itirazınız olabilir mi? Olmaz mı, olur elbette. Ama ne olur? Hayır Arap değil, Meursault’dur yabancısı dersiniz. Hatta yabancıya dokunmadan başka bir okuma yapabilir, sadece yazarın yazma psikolojisini anlatırsınız. Ve daha neler neler. Sağlıcakla,
Elif okurunun profil resmi
Bir aksilik çıkmazsa ben de Ankara nın soğuğunu terkeder gelirim
Metin T. okurunun profil resmi
Önce "ben de geleyim," dedim. Sonra da, dur bakim nereye gideceğiz niye gideceğiz bir bakayım dedim ve okudum metni bir daha. Anladığım doğruysa 7 Ocak günü "Aynalar" üstüne konuşulacak. Kitabı okuyup gelmek icap ediyor elbette. Yazarın sayfasına baktım da "Latin Amerika'nın Kesik Damarları" 4. sırada. Bu bana o kadar garip geldi ki anlatamam. Çünkü biz bu kitabı hariç hiçbir şeyini bilmezdik Galeano'nun. Bu kitap üç-beş efsane kitaptan biriydi. Benim dönemimden olup da okumayan bir Allahın kulu yoktur herhalde. Hayat böyle bir şey işte. Her yüz okunmanın 99'u bu kitabına iken, zaman geçmiş 4.lüğe inmiş. Yıllar geçti ve benimle bu kitap arasına bir soğukluk girdi. Anlaşamadığımız yerler arttıkça arttı. Unuttum gitti. Ne kitap ne de yazar geldi aklıma.Sonra bir dergi haberine denk geldim. Yazarın kendisi "Bu kitap," diyordu, "kötü yazılmış bir kitap." İçim burkuldu. Bu arada Aynalar yarım bıraktığım bir kitaptır. Bu temalardan bıktığımdan. Yoksa başkaca bir sebep yok. Böyle etkinliklerde roman okunduğunu düşünürdüm. Ne bileyim, sanki daha sıcak geliyor bana. Ama nihayetinde karar verilmiş. Bize uymak düşer.
Metin T. okurunun profil resmi
7 ocak bizde tatil.Bir bir bilete bakıyor. Acaba boş yeriniz kaldı mı?
Düzlükteki Kavalcı okurunun profil resmi
13 yaşında bir okura yer varsa eğer katılabilirim,sırf bilgi ve güzel sohbetiniz için :)
Samet Ö. okurunun profil resmi
Metin hocam, kitaba yeni başladım da hakikaten çok doğru diyorsunuz. Kişiselleştirilmiş bir ansiklopedi tadında kitap. Öyle hemen okunacak bir tarzda da değil, verim alınamaz yoksa. Ama her konuda kendince kısa kısa bir şeyler karalamış yazar; genel kültür olarak iyi, üzerine nitelikli tartışılamayacak kadar nesnel ve ucu kapalı. Her neyse, umarım yanılırım. Belki de kitap bitince fikrim daha farklı olur. Saygılar.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ajuez okurunun profil resmi
Tam karşıdaki çizgili kazaklı kırmızı renkli kazaklı abi kim :)
25 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.