Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kayıp Kelebek

Kayıp Kelebek
@kayipkelebek
''Hiç ama hiç uykum yoktu. Öylece, durmaksızın kitap okumayı sürdürebilirdim.''
187 syf.
10/10 puan verdi
·
30 saatte okudu
Farklı, sürükleyici, ters köşelerle dolu bir kitap Normal Nefes Almaya Devam Edin. Öykü okumayı çok sevdiğimden midir bilinmez, küçük bir hayranlık oluştu içimde bu kitaba karşı. Her öyküye başladığımda içimde farklı, hatta belki de rahatsız edici bir his vardı. Ama öykülerin sonunda yüzümde oluşan tebessüm hep aynıydı. Öyküler normal bir hayatta başımıza gelebilecek şeylerin biraz da fantastik hali gibiydi. Her öykünün vermek istediği muazzam bir mesaj vardı. Tamamen farklı bir üslup, kısa cümleler, hayatın içinden ama farklı bir gözden bakılmışçasına işlenen olaylar... Bunların hepsi bir araya gelmesiyle, nefesimi tutarak okuduğum zevkli bir kitap. Favori öykülerimi de yazmam gerekirse; Aile Olmaydık İyiydi, İnsansız Bir Öğle Vakti, Öğle Mezarlığı, Bu Şekilde Duramazsınız, Tuhaf Bir Soygun Hikayesi. Kitaptan ayrıyeten bu öyküleri mutlaka aklıma geldikçe okuyacağıma eminim. Eline, emeğine sağlık Hakan Bıçakcı’nın.
Normal Nefes Almaya Devam Edin
Normal Nefes Almaya Devam EdinHakan Bıçakcı · İletişim Yayınları · 2019125 okunma
Reklam
142 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ortaokul yıllarımda okuma listemizde olduğu halde nedense okumadan geçtiğim bir kitaptı Eşref Saat. Yine o yıllarda bir hocanın kitabı övmesiyle okumayı kafama koymuştum lakin yine okumak nasip olmamıştı. Şimdi yıllar sonra okuma fırsatına erdim. Okurken “iyi ki ortaokulda okumamışım” diye çokça geçirdim içimden. Kesinlikle o yaşa hitap eden bir dilde değil çünkü kitabımız. Çok fazla osmanlıca kelime var. Kitabın vermek istediklerini hakkıyla alabilmek için doğru zamanı beklemek daha önemli zannımca. Kitap tam bir nasihat havasında. 5-6 sayfalık kısa bölümler şeklinde yazılmış olması da kitabı çok daha okunur hale getirmiş. Okurken sayfaların nasıl geçtiğini bile anlamıyorsunuz. Kitap bazı konularda bana daha farklı bakış açısı kazandırdı diyebilirim. Ancak hocamın övdüğü kadar da hayatımı değiştirecek bir kitap değildi. Yine de çok geç olmadan mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum.
Eşref Saat
Eşref Saat
Şevket Rado
Şevket Rado
Eşref Saat
Eşref SaatŞevket Rado · Bilge Kültür Sanat · 20232,904 okunma
255 syf.
3/10 puan verdi
Karadul için sanırım hiç iyi yorum yapamayacağım. Kitabı bir kategoriye sokmak zor. Polisiye yazsa da polisiye denenebilecek bir kitap değil. Sanki Osman Aysu’nun kalemi değil de çok toy birinin kalemiymiş gibi. Kitapta çok fazla erotizm var, çok çok fazla. Olay kurgusu çok sıkıcı lakin kitabın akışı kolay. Sırf kitap yarım bırakmak istemediğim için son sayfasına kadar okudum diyebilirim. İncelemelerimde böyle şeyler yazmam ama kesinlikle zaman kaybı olan bir kitap. Okunmamalı...
Karadul
KaradulOsman Aysu · Alfa Basım Yayım Dağıtım · 201349 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
352 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Meselenin Özü, okumaya başladığınız anda sizi çok normal bir olay örgüsünün içine çekiyor. Kitap herkesin yaşayabileceği çok olağan durumlarla ilerlemeye devam ediyor. Öyle ki arkadaşım kitabı nasıl bulduğumu sorduğunda “Olağan, sıkıcı, bitirmek için okuyorum” demiştim. Daha sonra bu olağanlık değişmedi, ama ben bu durumu çok sevdim. Çünkü yazarın sanırım tam olarak vermek istediği şey bu. Herkesin yaşayabileceği olayları sunmak ve bunları sorgulatmak. Hayatımızda sık sık karşılaştığımız olaylar vardır, bazen sizi rahatsız eder; bazen de alışmış olursunuz. İşte yazar tam da bu yaşadıklarımıza uygun cümleler buluyor gibi. Öyle ki çok sıradan bir cümlenin üzerinde düşündüm, dakikalarca sadece o cümleyi düşündüm. Dedim ki “Evet, aslında ben de bunu demek istiyorum. Evet, hissiyatlarım bunlar” Şu ana kadar hiçbir kitapta böyle yoğun bir his hissetmemiştim. Meselenin Özü, sıradanlığına hayran olabileceğiniz bir kitap. Eğer anlayarak okunursa anlamlı izler bırakabilecek satırlara bir kitap.
Meselenin Özü
Meselenin ÖzüGraham Greene · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019373 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
Yaklaşık 3 yıl önce alıp, okumayı unuttuğum bir kitaptı Huzursuzluk. Fark edince hemen okumaya başladım ve 1 günde bitirdim. Kitap gerçekten adının hakkını verebiliyor diyebilirim. Yazarın bazen bir cümlesi üzerine bile dakikalarca durup düşündüm, o huzursuzluğu hissettim. Bence bir okur kitap okurken durup o kitap üzerinde düşünebiliyorsa, yazar gerçekten iyi bir iş çıkarmış demektir. Ve Livaneli bunu başarmış. Kitap mutlak olarak yargıları yıkmak için mutlaka okunmalı.
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,8bin okunma
Reklam
416 syf.
7/10 puan verdi
Ellipsis, beni hem kapağıyla hem de arka yüzündeki özetle ilgimi çok çekmişti. Kitap okumakta zorlandığım ve yoğun olduğum bir dönem olduğu için, okumaktan çok zevk aldığım polisiye kitap okumaya karar vermemle başladım. Kitabı tam olarak nasıl yorumlayacağımı bilemiyorum. Belki de yaşadığım dönemden dolayı olabilir ama çok uzun sürede bitirdim. Polisiye kitaplarındaki o sürükleyicilik yok gibiydi. Bir şeyler okurken beni rahatsız ediyordu sanki. Özellikle her bölümün başında yazarın karakter değiştirmesi ve karakterin kim olduğunu anca sayfanın sonunda anlamak beni yordu diyebilirim. Olay gerçekten farklı, olay örgüsü de güzel ama ne yazık ki Ellipsis beğendiğim polisiyeler arasına giremedi. Tabii ki yine de yazarın eline, emeğine sağlık...
Ellipsis
EllipsisErdoğan Eyrik · Ephesus Yayınları · 201944 okunma
324 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 günde okudu
İncelemeyi en çok istediğim kitapların başında gelebilir Görmek. Jose Saramago hakkında bir platformda şöyle bir yorum görmüştüm: “Ne zaman bir kitabını okumaya başlasam, neden başladım ki diyorum, ama bitince iyi ki okudum, diyorum” Gerçekten de öyle bir yazar Jose Saramago. Şimdiye kadar Körlük ve Görmek olmak üzere iki kitabını okudum. Her iki kitapta da ilk 100 sayfada acaba bıraksam mı diye düşündüm. Ama bitirince üstümde bıraktığı hissiyat bambaşkaydı. Özellikle Görmek’in. Kapağını kapattığımda gerçekten tek istediğim hüngüre hüngüre ağlamaktı. Körlük’te bir toplumun görme duyusu elden giderse ne kadar kötüleşebileceğine, insanların içindeki kötülüklerini dışa nasıl vurabileceğine şahit oluyoruz. Görmek’te ise devletin iç yüzünü gözler önüne sermek istiyor sanki yazar. Okurken, yok ya bu da olmaz, diye düşünürken, aslında bir yandan, neden olmasın ki?, diye sorguladım kendi kendimi. Özellikle Görmek’te yaşanılan tüm olayların gerçeklik payını düşündükçe üzüldüm. Devletin üstünü kapattığı, hiç yaşanmamış gibi davrandığı ama herkesin en büyük travması olan bir salgın... Salgında neden kör olmadığını bile bilmeyen, tek suçunun ‘görmek’ olduğu bir kadın... Gerçekte de böyle değil midir? Körlerin içinde gören tek kişi hep suçlu görülmez mi? Kitaba yapılan incelemelerde oldukça güzel özetler var, o yüzden ben özet yapmayacağım. Jose Saramago daima hayranlık duyulacak bir yazar. Görmek benim için Körlük’ten çok daha başarılıydı. Mutlaka ama mutlaka okunması gerekiyor bu iki kitabın. Benim için daima önerebileceğim kitapların başında gelecek.
Görmek
Görmek
José Saramago
José Saramago
Görmek
GörmekJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınları · 202218bin okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Polisiyeyi genellikle yabancı yazarlardan okuduğum için biraz da türk yazarlara yönelmek istememle 21. Yaş’a başladım. Kısaca konusuna değinmek gerekirse; dünyanın dört bir yanından 21. Yaşına basan gençlerin o günün gecesinde ortadan kaybolmasıyla başlıyor olayımız. Bizim başkarakterimiz ise Azra. Azra’yı aradıkça dosyanın aslında yıllar öncesine dayanıldığı farkediliyor. Kitabın kurgusu gerçekten çok güçlü ve çok akıcıydı. Okumak çok zevk vericiydi. Hatta arkadaşlarıma “okuduğum en iyi polisiye” diyecek kadar beğenmiştim. Ancak 350. Sayfalara doğru olayın örgüsü tamamen değişiyor ve beklenmedik bir sonla bitiyor kitap. Bu değişim ne yazık ki benim hiç hoşuma gitmedi. Kitap polisiyeden çıkıp bilim kurguya yönelir gibi oldu. Bilim kurgudan hoşlanmayan biri olarak 2 puanı buradan kırmak zorunda kaldım. Eğer bilim kurguyu seviyor veya da nötrseniz kesinlikle okumanızı önereceğim polisiye kitaplarının başında gelecek bir kitap 21. Yaş...
Mehmet Koçyiğit
Mehmet Koçyiğit
21. Yaş
21. Yaş
21. Yaş
21. YaşMehmet Koçyiğit · Ephesus Yayınları · 2018143 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Edebiyat derslerinde adını öylece ezberleyip geçtiğimiz bir kitap Araba Sevdası. 19. Yüzyılda yazıldığı için ve de ilk realist roman olmasından dolayı çok tatmin edici bir olay örgüsü yok. Türk Edebiyatı zevkten değil, öğrenilmek için okunmalı. O yüzden kitaba çok büyük umutlarla başlamamıştım. Çok fazla yorum yapmak da üzerime düşmez zannımca. Kitaba başlamadan önce yorumlara baktığımda içinde çok fazla Fransızca ve Osmanlıca olmasından bahsediliyordu. Bu durumun akıcılığı etkileyeceğini düşünsem de çok bir problem olmadı. Fransızca kelimeler parantez içinde çevriliyor, Osmanlıca kelimeler de çok fazla yoktu. Ya da Osmanlıca’ya aşina olduğum için farketmemiş de olabilirim. Kitabın konusu herkesin bildiği üzere yanlış ve aşırı batılaşmayı anlatıyor. Bu konu üzerinden Bihruz Bey’in aşkına da şahitlik etmiş oluyoruz. Olay örgüsü güçlü olmasa da, kitabın akıcılığı güzeldi. Edebiyatımızın temel yapıtlarından olan bu kitap okunmalı mı? Kesinlikle, evet.
Araba Sevdası
Araba SevdasıRecaizade Mahmut Ekrem · Sis Yayıncılık · 201525,3bin okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Martı Yayınları'nın basmış olduğu Sherlock Holmes romanlarını ve hikayelerini sırasıyla okuyorum. 9 kitaplık serinin beşincisini bitirmiş oldum, Baskerville'lerin Köpeği'nin kapağını kapattığımda. Bu roman diğer romanlarına göre biraz farklıydı. Kitabın ortalarında sadece Dr. Watson'un dedektifliğe yatkınlığını az da olsa görüyoruz. Yani anlayacağınız o bölümlerde Sherlock Holmes yok -gibi gözüküyor-. O kısımlarda biraz sıkıldığımı dile getirmem gerekiyor. Ancak romanın konusu gereğince insan büyük bir meraka düşüyor ve o sayfaları bile hızlı hızlı geçebiliyor. Romanın konusuna kısaca değinecek olursak; olay Sir Charles Baskerville'nin ölümü ve komşusunun Sherlock Holmes'a başvurmasıyla başlıyor. Denildiğine göre Baskerville Malikanesi’nin üzerinde bir büyü varmış ve hangi Baskerville oraya gelirse gelsin eninde sonunda devasa köpek gibi bir yaratık tarafından saldırıya uğrayıp, ölüyormuş. Peki gerçekten ortada doğaüstü bir güç mü var yoksa bu cinayetin arkasında yine bir suçlu mu duruyor? Roman boyunca bu ikilemde çözmeye çalışacaklar davayı. Konusu gerçekten ilgi çekici geldi okurken. Sonu ise çok güzel bir ters köşeyle bitiyor. Bir polisiye sever her okuyucu Sherlock Holmes okumalı zaten lakin bu romanı okunmaya değer mi? Evet, fazlasıyla değer.
Sherlock Holmes - Baskerville'lerin Köpeği
Sherlock Holmes - Baskerville'lerin KöpeğiArthur Conan Doyle · Martı Yayınları · 20179bin okunma
Reklam
152 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Genellikle 19. Yüzyıl yazarlarından polisiye hikayeler barındırıyor kitap. Her yaşa hitap ediyor. İç dizaynı, metin fontu ve resim eklemeleri gayet başarılı, hal böyle olunca kitabı okumak çok zevk verdi. Yayınevinden devamını yayınlamalarını eminim ki her okuyan isteyecektir :)
Gizli Çekmece
Gizli ÇekmeceYasin Özkan · Hasbahçe Yayınları · 2019161 okunma