Feryâl'in kulağında doktorun yemin etmeden önce söylediği sözler kalmıştı: "Sayın hakim, ben doktorum. İnsanların hayatına dokunmak, insanları hayatta tutabilmek için okudum. Bugün de buraya, bu işi yapmak için geldim. Feryâl'in hayatına dokunacağım, tutunacağı dal olacağım. Belki o da aldığı güçle yeni hayatlara dokunacak ve bu kelebek etkisi milyonlarca hayat kurtaracak. O yüzden, yıllar önce mesleki yeminimde ne dediysem, bugün hiçbirinden caymadım..."
Sana bir şey diyeyim mi? Hani biraz önce soruyordun ya, ben neden burada yaratıldım diye, işte sebebi belki de budur. Beni kurtardın. Arkadaşlık böyle güzel bir şey işte. Arkadaşlık böyle önemli bir şey...
OSCAR VVILDE'm "The Nightmgale and the Rose" (Bülbül ile Gül) adlı bir hikâyesi vardır. Özetleyelim:
Fakir bir öğrenci, sevdiği zengin kızı dansa götürmek ister ve cesaretini toplayıp ona teklifte bulunur. Kız, eğer kendisine kırmızı bir gül getirebilirse sabaha kadar dans edebileceklerini söyler. Ne ki, mevsim henüz gül mevsimi