Yıllarca bize ezberletilen kelime-i tevhid'in ne anlamlara geldiğini, yelpazesini genişlettikçe içimize sığmayan o müthiş anlamını bu kitapta yakaladım. Aynı zamanda insanı bir akide sahibi yapan bu kitabı herkesin okumasını istirham ederim.
Kitabı okuduktan sonra twitter'a yazdığım bir tweet sanırım daha açıklayıcı olacaktır;
Hayaller Dar'ul İslam,Hayatlar Dar'ul Harp...
Ali Şeriati: Kürt medeniyetinden, Yunan ve çağdaş Amerikan medeniyetine...
Araştırmacı Remzî Pêşeng'in Ali Şeriati konulu makalesi...
Ali Şeriati’nin “İslam Bilim” ve Medeniyetler Tarihi adlı derslerinin “ Orijinal” çevirisi - 1
…Buna göre, Beynen Nehreyn’den Kürt adasından Yunanistan’a yansıyan Zeus isimli Tanrı, kültür ve medeniyetin
Müslüman hayata adımını kelime-i tevhid ile atarken, hayata noktayı da kelime-i tevhid ile koymaktadır. Beşik ile ölüm döşeği arasında kalan zamandaki görevi, tevhidi ikame etmekten, ona davet etmekten başka bir şey değildir.
Müvahhidin tevhidin hakikatine yükselişinde mutlaka küfür köprüsünden geçmesi gerekir. Aksi halde onun ulaşacağı bir tevhid yoktur. Kelime-i tevhide bakmaz mısın? Eğer kelime-i tevhidin ilk kısmında durursan küfür olur. Bu yüzden "la ilahe" deyip orada durmak doğru değildir. Bunun peşine hemen "illallah" eklemek gerekir. Şu durumda kelime-i tevhide ancak kelime-i küfürden sonra ulaşılır. Durum zahirde böyle ise, işin batını hakkında ne dersin? Zahir batının unvanıdır. Hüseyin bin Mansur el-Hallac'ın (r.a) bir dervişine "Allah sana küfrün sırrını açsın. Çünkü orada imanın hakikati vardır. İmanın sırrını da sana örtsün. Çünkü onda küfrün hakikati vardır." demesi bundandır.