Herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında saklanan kalbi duyar
Sayfa 225
Kelimelerin Dansı
Sonra bol bol baharat, tuz ve acı kırmızıbiber özenle sürüldü ekmeklere, gözenekler ısıdan genişlemişti. Tereyağı sürmemişti, Tanrı korusun, her dilime yalnızca bir miktar hardal sürmüş, tuz ve kırmızıbiber ekmişti. Tereyağı aptalca bir şeydi, kızarmış ekmeği yumuşatırdı. Yağlı ekmekler, kafalarında takma dişlerden başka bir şey taşımayan araştırma görevlileri ve bağnaz dinciler içindi. Belacqua gibi güçlü kuvvetli bir gül fidanı için uygun değildi. Onca uğraş verip hazırladığı bu yemeği, esriklik ve utku duygularıyla yiyip yutacaktı. Gözlerini kapatıp ağzına atacak, köpekdişleriyle bir hamlede un ufak ettiği yumuşacık lokmayı bir güzel mideye indirecekti. Sonra her çiğneyişte damağını yakan, gözlerini yaşartan keskin baharatın, acının verdiği perişanlık!
Reklam
...ama kelimelerin dünyası bazen herşeyi anlatmaya yetmiyordu.
Sayfa 156
Çünkü herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.
Sayfa 225Kitabı okudu
Herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.
Sayfa 225Kitabı okudu
Konuşulmayan dili duy, Kazi. Nefesleri, duruşları, yumruk yapılan elleri, boş bakışları, seğirmeleri ve gözyaşlarını görmelisin. Çünkü herkes kelimeleri söyleyebilir ama çok az insan kelimelerin arkasında atan kalbi duyar.
Reklam
177 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.