Erken yaşta çok şey yaşadı, sonra hepsinden vazgeçti. Önce çocukluğundan, sonra ergenliğinden, yetişkinliğinden, mutluluğundan, en sonunda da kalbinden.
En çok kalbinden vazgeçerken zorlandı.
Bu şarkıyı ilk duyduğumda on üç yaşındaydım. Öyle sıradan, alelade şekilde de işitmedim. Bu şarkıyla tanışma hikâyem hep kekremsi bir tat olarak dilime gelir, anlatmaya kalktıkça. Klasik bir müteahhit işi olan, bitmek bilmeyen uzun ve bol tıkırtılı bir inşaat sürecinden sonra nihayet tamamlanabilen dört ayrı daireye sahip evin ikinci alıcıları
Açık ara beni en bilinçlendiren kitaplardan biri oldu. Gerek anneler, gerek babalar, gerek öğretmenler olsun herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Özellikle insanî ilişkilerinin, iletişim becerilerinin eksik olduğunu düşünen herkes okumalı. Leyla Navaro, gönülden tebrik ettiğim bir yazar oldu. Hepinizin bildiği gibi tüm eksikliklerimiz ya da
Küçük şeylerden mutlu olabilen insanların o küçük şeyleri bile bulamaması gerçek haksızlık. İşin kötüsü her haksızlık bir sonrakini doğuruyor, besliyor,büyütüyor.
İnsanın kendi hayatından biriyle buluşması yoksa sadece akıl kârı mı? Asıl aşk olmayacak dualarda ve âminlerde mi? Normalde hiç buluşmayacak, birbirinin varlığından bile habersiz ruhlar arasında? Ancak iki farklı evren olmazları aşıp bir araya geldiğinde mi sevmek gerçek boyutlarına kavuşuyor?