"Asla bir insan ya da bir eylem tümüyle Sansara, tümüyle Nirvana değildir."
Bir arayış romanı Siddharta. İçinde çok kere kendimi bulmaya çalıştığım bir yolculuk oldu bu.
Siddharta, yersiz yurtsuz biri, bir göçebe.
Bir Brahman olarak yaşayan Siddharta'nın yüreği bilme, arama isteğiyle yanıp tutuşur. Bu istek doğrultusunda, ailesinden ayrılarak, Samanalara karışır. Samanalar kendini her türlü dünyevî istekten men etmiş bir grup insandır. Siddharta bunların arasında ve daha bir çok yerde kendini arar, kendini ait hissedebileceği bir yer bulmaya çalışır. Böyle bir yolculuktur Siddharta'nınki...
Kitap bu yolculuk ekseninde, okuyucuya çok geniş yaşam perspektifleri sunuyor. Hayatın ne olduğu, ne olmadığı veya ne olabilirliği konusunda ilginç noktalar yakalayabildim Siddharta ile birlikte.
"...dünyada kendim kadar, Siddharta kadar az bildiğim başka hiçbir şey yok!" düsturu ile bizi bir yolculuğa çıkarıyor baş kahramanımız.
Yazar Hesse'nin yakalamaya çalıştığı ortak noktayı, başarılı bir şekilde okurla buluşturduğuna inanıyorum. Özellikle 'ırmak' imgelemesi üzerinden yapılan öğretmen tasviri, natüralist bir yaklaşım olması bağlamında önemli ve asıl ortak nokta bu ırmaktır denilebilir sanıyorum.
Kitabı salık vermekle birlikte, kütüphanenizin baş köşelerinden bir yeri hak edebilecek bir kitap olduğunu da ekliyorum.
İyi okumalar dilerim.