Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Öyle çok kadın tanıdım ki ablamın dedikleri doğru hep düzensiz tensel ilişkileri vardı, kadınlar bir objeden başka bir şey değildi. Onları âşık olmadan arzuladım ama biri vardı dokunamıyor, dokunmaktan korkuyordum. Kırılacak incinecek ince bir daldı. Gözlerinde kendimi gördüm, gözlerinde kendimi buldum ve gözlerinde âşık oldum. Tenine dokunmadan kalbine dokundum. Ben ilk kez ona dokunmadan seviştim ve ilk kez bir kadının benim onu sevdiğimden daha çok sevmesini diledim.” Ömür ( Ölüme Giderken)
HAYAT Gidene kal demiyeceksin Gidene kal demek zavallılara Kalana git demek terbiyesizlere Dönmeyene dön demek acizlere Hak edene git demek asillere yakışır
Reklam
ÖLÜMÜ BEKLERKEN Sanırım yaşlandığımdan olsa gerek, eskisi kadar ilgimi çekmiyor çamurunda oynadığım topraklar. Dibine uzanıp da yapraklarının arasında hayallere daldığım elma ağacıyla, aramıza bir soğukluk girmiş. Nedendir bilmem en derine saklanmış anılar, kapının asma kilidini açmaya başlamamla gün yüzüne çıkmaya başladı. Sanki belleğimin
Giderken kendimi sende bırakmayı diliyordum, gördüm ki sana hiç gelmemişim… Anladım ki iyi niyetlerle dolu temenniler yalana sıvanmış teşekkürler de, boğuluyormuş… Merhabanın boynunu bükene elveda demek zulümmüş. Zülüflerin den zül akan yare, sancıyan yaram kadar bile değer görmem… Ondandır ki yarim ile değil yaram ile hoşum… Şems-i Tebrizi
Merhaba, kitap dostlarım :)) En son 12 mayıstaki kaçamağımı saymazsak 9 mayısta aktivitem olmuş. Bu zamana kadar neredeydim derseniz. Malumunuz sınavlar :) Şimdi çok şükür sınavlarım bitti. 2 ay yaz tatilim- kitaplar, 1000kitap, bolca lak-lak başlamıştır :)) Ne yalan söyleyeyim kitaplarımı özledim, sayfamda bir şeyler paylaşmak burnumda tüttü. Ara sıra kaçamaklar yaptım tabii :) Her geçtiğim sınavda kendimi çikolata, en güzel arkadaşım -iyi ki yanımda ( Elnare Tagiyeva )- ile bol bol gezmek ve de her ne kadar- Hacı beyden izin almış bulunsamda - uzak duramayıb siteye kitap eklemekle ödüllendirdim. Anlayacağınız yine de ayrılamadım canım sitemden. Her giriş yaptığımda bildirimler, mesajlar,yorumlarınızla beni hiç unutmadığınızı gördüm. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Çünkü bu dönemlerde en çok istediğim şey yanımda birilerni görmekti... Bunun için hepinize çok çok teşekkür ediyorum. 2 ya da 3 hafta yoktum.Sınavlarımı verdim ama bunun yanısıra hayatımın belki en garip sınavlarından birini de verdim... Ne kadar geçebildim ya da sınfda mı kaldım bilmiyorum ama bildiğim artık her şeyden çok yorulduğum. İnsanlardan bir süre uzak durmak, dönüp geriye değil yalnızca ileriye bakmak istiyorum artık. Bir söz vardır: " Ne çok değer vermişim değersizlere..." 2-3 haftadır bu sözün anlamını daha güzel kavramış bulunuyorum. Siz siz olun kimseye haketmediği deyeri vermeyin. Sonra "beni zerre kadar bile tanımamış" deyip kendinize yazık edersiniz. :) Kısacası ellerim bomboş, sırtımda kocaman bıçakla aranıza döndüm... Lafı gene çok uzattım galiba :( Ne yapayım kitaplarım, 1k ve sizi çok özledim :)
(...) Mesela insanın her anlamda fikri olabilir. Bir yazar ya da şair sırf sizin fikrinizde diye onu göklere çıkarmak olmaz. Kendi fikrinizdeki gazeteyi ya da dergiyi okumak size zaten hoş gelir. Bu yüzden şahsım olarak bir ideolojiyi sırf bana yakın ya da bana uzak diye ne övdüm ne de yerdim. Eksikleri gördüğüm kadar yanlışları da gördüm. Kendi benliğime dokunan bir fikir eğer doğruysa hakkını verdim. Ama fikir ve icraatlerde olumlu neticeler planlasa bile sırf bu fikrin bende özel bir nedeni olduğundan bu fikre inanmamazlık etmedim." Neden olmasın!", olmasını arzulamayı ilke edindim. Dün aynı masada aynı tasta çorba içtiğim bir dostuma sırf aramız açıldı diye hiçbir zaman "ya zaten dost değildi" demedim. Hayatın her anında bu gerçekliği ilke edindim. Bu yüzden de dünümü bilerek içinde bulunduğum günü konuştum. Ve mazimde kalan her şeyin bendeki yerini ve izini bilerek varolan günüme yeni değerler yükledim. "Biliyorum" demedim. "Bilmiyorum" dedim. Çünkü bilmek için duygularımı her zaman bir kenara bırakmayı yeğledim. Duygularımla hiçbir vakit doğruları yargılamadım. Duygumu hiçbir zaman mantığımın hizmetine vermedim. Mantığımı da hiçbir zaman menfaatimin önünü açan bir kanal olarak düşünmedim. Dünümdeki yanlışları içinde olduğum günde hiçbir vakit unutmadım, inkar etmedim. Bu yüzden bütün ideolojilere, bütün fikirlere insanca yaklaştım.yaklatığım bu ideolojilerin ve fikirlerin hizmetçisi değil; yargılayıcısı oldum. Bu yüzden sevdiremedim kendimi insanlara! Bu yüzden "sen fikirsizsin"dediler. Hayır! Kayıp İnsanlar Korosu/s45 ECO
Reklam
Barakmuslu Mezarlığı Kuş uçmaz, kervan geçmez, karanlık tuttu yolları Gözün gönlün kararmış sen nasıl gecesin hey gidi Buğdaysız, çavdarsız kara ekmeğe benzersin Yıldızların, hani yıldızların, çiçeklerin nerdeler Kalbin neden durmuş rüzgarı kesilmiş değirmen gibi Suya indi çakallar, suya indi söğüt dalları Barakmuslu mezarlığı kımıldanır
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.